Şüheda PARTAL
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu Ekim ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, Kültür ve Turizm Bakanlığının haberi olmadan Niyazi Gökhan ve Ak Parti Kemer İlçe Başkanı İsmail Selami Minta’nın Kındılçeşme’de 13 bin 968 metrekare yeri hazineden aldığını iddia etmişti. Topaloğlu, toplantıda Kemer’de bazı kişilerin yaptığı dedikodu siyasetine hiçbir zaman meydan vermediklerini ve vermemeye de devam edeceklerini ifade ederek, “Kındılda 13 bin 968 metrekare hazineden alınmış. Alan kim? Niyazi Gökhan ve Ak Parti Kemer İlçe Başkanı İsmail Selami Minta. Tapuya tescili olmuş ama Kültür ve Turizm Bakanı bu tapuların iptali ve yeni müracaat ettikleri yerin de durdurulmasıyla ilgili ivedi bir yazı yazıyor. Niyazi Gökhan ve İsmail Selami Minta’ya 13 bin 968 metrekare yer hazineden geçmiş ve bundan bakanlığın haberi yok. Devletin haberi olması gerekir ki izin vermesi gerekiyor. Onun arkasından 4 bin 20 metrekare ve 5 bin 732 metrekare daha müracaat etmişler. Yani Kındıl diye diye demek ki bir beklentileri varmış. Biz vatandaşın yerini korumak için mücadele ediyoruz ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş. Vatandaş 40 metrekare yer için hazineden yer alamıyor” diye konuşmuştu.
MİNTA’DAN İDDİALARA CEVAP
Başkan Topaloğlu’nun açıklamalarının ardından Ak Parti Kemer İlçe Başkanı İsmail Selami Minta, söz konusu alanda parti yönetimi ve partililer ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Minta, asıl dedikodu siyasetini Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun yaptığını iddia ederek, “Yaklaşık 2 aydır Sayın Topaloğlu, benim ailemin ve birkaç kişinin bu Kındılçeşme bölgesindeki arazileriyle tapulu arazileri ile alakalı dedikodu mahiyetinde sürekli söylemlerde bulunuyordu. Geçen belediye meclis toplantısında Turizm Bakanlığının yazmış olduğu bir yazıyı meclis üyelerine dağıtarak; ‘işte İsmail Minta’nın Kındıldaki mücadelesi budur, orada rant için mücadele ediyor’ diye şahsım, ailemle ve birkaç kişiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Kındılçeşme’nin 2016 yılında onaylanmış bir imar planı vardı ve son aşamaya gelip askıya çıkmıştı. Belediye yönetimi değişince yeni gelen yönetim encümen kararını almasına rağmen, benim Kemer gündemiyle alakalı bir açıklama yapmamdan sonra Sayın Topaloğlu encümen kararını iptal ettirip yeni bir karar aldı ve o günden bu yana da Kındılçeşme’nin 2016'da onan imar planıyla uğraşıyor” dedi.
‘YALAN YANLIŞ BİLGİLERİ BAKANLIĞA İLETMİŞ’
Kındılçeşme ile ilgili Kemer Belediyesi’nin yaklaşık 2-3 ay önce yeni bir plan hazırlayarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bir taslak sunduğunu ifade eden Minta, sözlerine şöyle devam etti:
“O dönemde de bakanlık buradaki mülkiyet sahipleri kimdir diye Kemer Belediyesi'nden bir bilgi istemiş. Buna istinaden Kemer Belediyesi de şahsım, kardeşlerim, ailem ve bir iş adamıyla alakalı yalan yanlış bilgileri bakanlığa iletmiş. Turizm Bakanlığı da bakanlığının menfaatlerini korumak için gerçekten böyle bir şey var mı diye bir yazıyla Tapu ve Milli Emlak Müdürlüğü ile çeşitli kurumlara bir yazı yazmış. Bu arada da bu yazıyla alakalı sayın belediye başkanı her yerde İsmail Minta hazineyi üstüne geçirmiş diye dedikoduya devam etti. Ama tabi bu devleti bilmemezlik çok kötü bir şey. Bu yazı esasen Milli Emlak Genel Müdürlüğüne yazılmış bir yazıydı Turizm Bakanlığı tarafından. Eğer böyle bir şey varsa bunun durdurulması hatta yanlış bir tapu verilmişse tapunun iptal edilmesi gibi bir yazı. Zaten yazıyı da sayın Necati Topaloğlu meclis toplantısında dağıttı. Esasen bu yazının muhatabı Milli Emlak Genel Müdürlüğü yani Kemer Belediyesi değil Tapu Müdürlüğü değil çünkü devletin verdiği bir tapuyu herhangi bir kurumun bir yazıyla iptal ettirme gibi bir yetkisi yok, devlette de böyle bir işleyiş yok. Süreç devam ederken 10.10.2022 tarihinde Milli Emlak Genel Müdürlüğü konuyla alakalı kararını Milli Emlak Müdürlüğü'ne göndermiş ve “Bilindiği üzere; 6292 sayılı kanunun 7 inci maddesinde 2/B olduğu gerekçesiyle tapuları iptal edilen taşınmazların eski kayıt maliklerine bedelsiz iadesi hüküm altına alınmış olup bu kapsamda, söz konusu 1373 ve 1374 parsel numaralı taşınmazların hak sahiplerine iade edildiği anlaşılmıştır” denilmiş. Yani yazıda; ‘1373 ve 74 parsel eski tapu sahiplerine yasa gereği iade edilmiştir, yapılan işlemde hiçbir sakınca yoktur’ diyor.”
‘BU SAATTEN SONRA BENDEN BİR NEZAKET BEKLEME’
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’na hem maddi hem de manevi tazminat davası açacağını belirten Minta, “Gerçekten yalancılığını dolandırıcılığını her şeyini biliyorum ama artık müfterisin ve iftiracısın Sayın Topaloğlu. Bu saatten sonra hiç benden bir nezaket bekleme artık. Zaten avukatıma da talimatı verdim, gerekli yerlere müracaatlarımızı yapacağız ve hem maddi hem de manevi tazminat davaları açacağım. O gün hayretler içinde toplantıyı izledim. ‘Devletin hiç haberi olmadan İsmail Minta hazineleri üzerine geçirmiş’ diyor. Gerçekten şaşkınlıkla bu ifadeleri izledim. 20-25 yıl bu adam öğretmenlik ve 10 yıl Göynük’te Belediye Başkanlığı yaptı. Burada da işte dönemi doluyor. Hayırlısıyla zamanı geldiğinde kendi hayatıyla onu baş başa bırakacağız. Daha adamın devletin işleyişinden haberi yok. Devletin haberi olmadan benim üzerime tapu geçirmem nasıl bir mantıktır? Nasıl bir anlayıştır? Nasıl bir söylemdir? Bunun cevabını bulamıyorum” dedi.
‘DEDEM VE NENEM BURADA ÖLDÜ’
Söz konusu yerler ile ilgili bilgilerde veren Minta, “Topaloğlu'nun hazineden üzerine geçirmiş dediği topraklar şu üzerinde bulunduğumuz alan. Arkamdaki seralar büyük dedem zamanında yapılmış seralar. Annem burada doğmuş, dedem ve nenem burada öldü. Burası 12.09.1965 Tarih 10 nolu tapu kaydıyla iktisap edilen Sazlıpınar Mevkii 703 parsel, dedem Mustafa Gül adına kayıtlı bir alandı. Daha sonra 81 yılında dedemin rahmetli olmasıyla annem Vesil Minta ve dayım İsmail Hakkı Gül’e intikal eden bir yer. İsmail Gül, buradaki hakkını oğlu Mustafa Gül’e devretmiş. Bu safhada hazine tapuya bir dava açıyor yargılama neticesinde 1997 yılında tapunun 5 dönümlük kısmı annemle Mustafa Gül adına, diğer 1373-1374 parselde 2/B olarak tapu kaydının işlenmesi diyerekten bir karar veriyor. Tabii işlendikten sonra oraya da Vesil Minta ve Mustafa Gül hak sahipleridir diye yazılıyor. Mustafa Gül hakkını Niyazi Gökhan’a sattı zilyetlikleri de dahil olmak üzere. Daha sonra 2013 yılında zannedersem bir yasa çıktı, yasada; ‘Geçmişte tapulu olup mahkeme kararıyla 2/B yapılan araziler hiçbir şeye bakılmaksızın hak sahiplerine iade edilir’ diyor. Sayın Topaloğlu’nun dediği gibi 2019'da alınmış değil bunun üzerini özellikle çiziyorum. 2013 yılında biz Milli Emlak Müdürlüğü’ne müracaat ettik ve hak sahibi Vesil Minta’ya iadesinde sakınca bulunmadığı 12.09.2014 tarihli bakanlık görüşüyle onandı. Ben mi yanlış biliyorum Milli Emlak, mahkemeler bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kurumu değil mi? Bu acaba Sayın Topaloğlu Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devleti mi tanıyor ben çok merak ediyorum Lütfen bunları çıkıp açıklasın” şeklinde konuştu.
‘YABANCI ÜLKELERE Mİ SORALIM’
Tapunun 2019 yılında alınma sebebini de açıklayan Minta, şunları söyledi:
“Kemer Milli Emlak Müdürlüğü’ne görüş soran Orman Bölge Müdürlüğü yaptığı incelemede mahkeme kararının paftaya işlenmesinden sonra karar vereceğini belirtti ve bu kararın paftaya işlenmesi maalesef 5 sene sürdü. 2014’te gelen yazıdan sonra 5 yıl işlem sürdü ve 2019'da bitti. 2019 yılında da işlemi kadastro ile orman tamamlayarak Milli Emlak Müdürlüğü'ne gönderdi. Milli Emlak Müdürlüğü de zaten hazır olan dosyayı tapuya gönderdi ve tapu annem rahmetli olmasından dolayı kardeşlerim yani hak sahibi olarak bizlere devredildi. Yani Topaloğlu'nun anlattığı gibi ben bu yerleri alıp da birilerine akrabalarıma dağıtmış değilim. Yasa gereği böyle. Tabi o yasadan masadan yönetimden bir şey anlamıyor. Zaten belediyeyi de yönettiği yok. Başkaları yönetiyor. Bütün yetkiyi devretmiş devretmese de yönetemeyecek zaten onu da bildiği için devrediyor. O yüzden bu 1373 ile 1374 parselin hikayesi budur. Bütün evraklarda buradadır. Topaloğlu’nun evrakları devletin haberi olmadan almış demesini hala anlamış değilim. Bu kurumlar devlet değil de ne? Daha nereye soracaktık biz bunu? Yunanistan'a mı soralım? Bunların yaptığı gibi yabancı ülkelere mi soralım Türkiye'deki bir işi? Tabi adamların zihniyeti aynı. Yukarıdan aşağıya hepsi aynı. Türkiye ile işleri yok bunların hep yurt dışı ile uğraşıyorlar. Herhalde bizden de başka yere sormamızı bekliyorlar. Milli Emlak gerçekleri yazdı ve Turizm Bakanlığına gönderdi.”
‘AHMET EKEN İLE İLGİLİ BİLGİYİ TURİZM BAKANLIĞI'NA VERMİYOR’
Meclis Toplantısında Ahmet Eken isimli kişinin konuşmasına değinen Minta, “Hemen şu karşımız yolun öbür tarafı zannedersem 6 bin 100 metrekare olması lazım dedem öldüğü zaman 1981 yılında dayım ve babam intikal vergilerini ödeyebilmek için o araziyi sattılar. Aynı bizim bu 703 parsel olduğu gibi oraya da bir dava açıldı ve dava neticesinde 3 bin 500 metrekaresi tapu, 2 bin 600 metrekaresi de 2/B olarak tapuya tescil edildi. Öyle enteresandır ki bu çıkan yasadan benim haberim yoktu ve bu Ahmet Eken, ‘ben yeri iade alacağım. Sen de müracaat et’ diye beni arayan da sağ olsun bu çocuktur. Sayın Topaloğlu eleştiriyor ve bu Ahmet Eken beyi meclise getirip konuşturuyor yine bizim aleyhimize. Sayın Topaloğlu hani İsmail Minta ile ilgili dosyaları Turizm Bakanlığı’na gönderdiniz parselleri hazineden almış üzerine geçirmiş diye, mecliste o gün konuşturduğun Ahmet Eken de o 2 bin 600 metrekare arsayı aynı benim gibi iade aldı. Sayın Topaloğlu işin gücün fesatlık ya işte böyle evrak burada ben belgeyle konuşurum. Ben yalan konuşmam. İşte belge hepsi burada. Benim arsalarımla alakalı yalan yanlış bilgileri Turizm Bakanlığı’na gönderen Kemer Belediyesi bu Ahmet Eken ile ilgili bilgiyi Turizm Bakanlığı'na vermiyor çünkü kendilerine yakın bir adam. Başka ne işleri var bilmiyorum, onu ileride öğreneceğiz. Bırakmayız öyle, aradaki şey nedir bunu öğreneceğiz” dedi.
‘YALANCI VE SAHTEKARIN BİRİSİN’
Topaloğlu’na da seslenen İsmail Selami Minta, “Şimdi yeni yapılan planda bizim bütün bu bölge konaklama alanı iken 5000 metrekareden aşağıya parsel yapılmıyorken bu Ahmet Eken artık neyse özelliği tam Kemer’in en güzel yerinde 1800 metrekare bir ada yapılıyor ve yanına özel parkı, yolu, her şeyi var ve bu adam getirilip mecliste konuşturuluyor. Topaloğlu’na buradan sesleniyorum çık bu ilişkiyi açıkla. ‘Dürüst değilsin’ dedim beni şikayet etmiş geçen gün gittim ifade verdim. Evet dürüst değilsin sen yalancı sahtekarın birisin bu kadar net söylüyorum. Bu açıklamalarını ispat etmezsen müfteri ilan ediyorum seni. Bu saatten sonrada artık her yerde hakkımızı hukukumuzu arayacağız. Senin gibilere pabuç bırakmam Topaloğlu, hiç kusura bakma. Sana bir tavsiyem öyle bulduğun her evraka atlayıp durma, bir gün çok tehlikeli bir yer atlayacaksın ve inan seni ben de kurtaramayacağım. Kındılçeşme'de hele hele benim olduğum bir yerde hiçbir şekilde yalan, talan, yanlış taciz olmaz” şeklinde konuştu.
‘BEN BU DÜNYAYA GÖZÜMÜ AÇTIĞIMDA ÜSKÜDAR’I ZATEN GEÇMİŞİM’
Topaloğlu’nun açıklamasında “Atı alan Üsküdar'ı geçmiş” sözüne de değinen Minta, “Eyy Topaloğlu, Ben Bu Dünyaya gözümü açtığımda geçmişim Üsküdar’ı. Sen bırak ben at mat aramadım, dedelerimden, nenelerimden, annemden, babamdan Allah razı olsun onların bıraktıklarıyla ben bu dünyaya gözümü açtığımda Üsküdar’ı zaten geçmişim. Ben sizin gibi Belediye Başkanı olup da Üsküdar'ı geçmek için at arayanlardan değilim. Aksini iddia ediyorsan çık konuş Belediye Başkanı olmadan oğlunun aklı yok muydu? Neredeydi o yatlar katlar? Onun hesabını ver. 3,5 senedir soruyorum ben sana bunu. Karşıma gel dedim ‘Hodri Meydan’ dedim gelemedin kaçıyorsun. Meclis odasına öyle kaçmak yok öğrendim. Önümüzdeki ayın 2’sinde meclis var. Ben de orada olacağım Topaloğlu sakın ha bir yere kaçma. Meclisteyim. Sen meclis üyelerine belgeleri dağıttın ben de meclis üyelerine iftira dolu belgelerini ve doğruları dağıtacağım. Kemer halkı oradan doğruları öğrenecek. Sayın Topaloğlu bu iş o kadar ucuz değil. Ama çok sevdiğim bir roman atasözü var, ‘İtler istedi diye atlar ölmez’ diye. Bizim daha yürüyecek çok yolumuz var. Bizim Kemer’e yapacak daha çok hizmetlerimiz var” dedi.
