Yüzlerce yıllık geleneğimizin bize aktardığı en önemli mesajlardan biri bu dünyada gördüğünüz her şeyin bir tini olduğu inancıdır.
O nedenle (her ne kadar şimdilerde yozlaşsa da) canlıların tamamına Yaradan’dan ötürü saygı duyan bir anlayışa sahibiz…
Bu kavramın içerişinde hayvanlar, dağlar, taşlar ve elbette ağaçlar vardır…
Ağaç kadim millet geleneğimizde bambaşka bir değer ve öneme sahiptir.
Kemer Belediyesi, kaldırımı bulunmayan sokaklara kaldırım yapıyor.
Çağdaş kentlerde olması gerektiği gibi…
Bir eksikliği gideriyor ki en tabi görevidir…
Bizim sokakta da bu çalışma yapıldı.
Ancak o kaldırımlara ağaçlar takıldı!
Aynen öyle oldu!
Kaldırım yapılırken, kaldırıma denk gelen ağaçlar köklenip kenara atıldı!
Ağaç meselesi üzerine bir serzenişimiz oldu!
Zira ağaçlar kesile biçile devam eden kaldırım, geri kalan ağaçlara da kıyacaktı!
Bir sabah hızar sesi ile uyandık!
Komşu dut ağaçlarını kesiyordu!
Sokağa çıkıp dedik ki ‘Kıymayın!’ onlar da candır!
Ve çok sayıda Can’a ev sahipliği yaparlar!
‘Belediye’ye sorduk. Kaldırımdaki engelli çizgisine denk geliyormuş. Siz kesmezseniz zaten biz keseceğiz dediler. Zaten biz dikmiştik. Biz de kesiyoruz’ dediler.
Ricamız üzerine durdular kesimi…
Fen İşleri Müdürü Baki Bey’i aradım…
Komşu, ağaçları kesmek için sizden izin aldığını söyledi…
Belediye kaldırımı yaparken ağacı koruyabilir!
‘Kesmez! sizin böyle bir şey diyebileceğinizi düşünmüyorum’ dedim.
‘Keseriz!’ dedi.
‘Güzel bir hizmet yapıyoruz. Biz yol açarken de kaldırım yaparken de ağaçları keseriz. Zira Kuzdere’de de imar planı çerçevesinde çok sayıda ağaç kesilecek’ dedi.
Donup kaldım!
Ağaçlar kaldırıma değil, kaldırımlar ağaca engel olur…
Korunarak kaldırım yapılamaz mı? Diye sordum…
Görme engelliler için yapılan çizgili taşlar düz ilerlemeli…
‘Ağaçlar engelli çizgisine engel olunca kesip kaldırıyoruz’ dedi…
Zira o sokakta ki son ağacı da aynı bahane ile sabaha karşı kestiler!
İçimiz yandı!
Buraya şimdi aynı sokaktan bir fotoğraf bırakıyorum!
Görme engelli çizgisinin (kenara alınabilecek bir aydınlatma direğine rağmen) aydınlatma direği için yer değiştirilebilmesine delildir…
Aynı sokakta aydınlatma direklerinden daha değerli olan ağaçlar bu örnekteki gibi kesilmeden korunabilecekken heba edilmiş oldu!
Etmeyin ağalar!
Dikilen ağaç hele hele sokağa dikildiyse ne dikenin ne de belediyenin malı olamaz!
Hizmet ediyoruz diye asli görevinizi yaparken canlara kıyılmaz!
Olan oldu da kalbimiz soğumadı bu katliama!
Belediye, zarureti olmamasına rağmen kestiği o canların bedelini ödemeli!
Katledilen ağaçların en az üç dört katı kadar fidan dikmeli bölgeye!
Zira bu coğrafya çok çekti, yeşile, doğaya saldırıyı marifet sananlardan…
Sözün bittiği yer
Son ırmak kuruduğu zaman son ağaç yok olduğu zaman son balık öldüğü zaman; işte o zaman beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunun farkına varacak.