Yeni yıla değil kendinize inanın!

Acıyısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık cümlesiyle başlamak bu yazıya, çokta içe sinmiyor. Daha doğrusu, isteklerimizi sınırladığımız, arzularımızı dinginlediğimiz, öfkemizi bastırmak zorunda kaldığımız, acıya doyduğumuz, ayaklarımızın yorganın boyunu aştığı bir yılı daha geride bıraktık. Hala ajanda tutanlardanım öyle ya, kalem ve kağıdın samimi birlikteliğinde söz uçar yazı kalır. Yeni yıla yaklaşırken açtım ajandamı. Bilinmeyen sebeplerden kaynaklanan hastalıklar, depremler, seller… Sonra yavaş yavaş unuttuk, yavaş yavaş alıştık. Herhangi bir yerde deprem olduğunda ise sadece bir süreliğine gündemimize aldık. Maalesef ki insanoğlunun önemli bir hastalığı var, o da ‘’unutmak!’’ Öyle ya! Binlerce canı yitirmenin hesabını yapmak kolay değil, ateş düştüğü yeri yakıyor sözünün verdiği ağırlıkla deprem bölgesinde yaşama tutunmaya çalışan insanların ateşleri hala alev alev. Gün saydığımız 2024 ise özellikle, ekonomik boyutta çoğumuz için karanlık bir koridorun sonunda bizi bekleyen tek duygunun korku ve sıkıntılar olacağı gerçeğini yüzümüze vuruyor.

Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı düşüncesi hızla yayılırken, yeniden başlamak mümkün mü? yüreklerimizde hala o umudu barındırıyor muyuz? aslında en büyük hesap kendimiz ile ilgili olan. Mesela en son aynaya ne zaman yüreğinizle ve tüm gerçekleriniz ile baktınız? Evet, biz bu yeni yılda da geçmişte yaşadıklarımızdan ders almayacağız ve hızla iyi kötü her şeyi unutmaya devam edeceğiz. Her yılın sonuna yaklaştığımızda ise Yakup Kadri’nin şu sözüne yaslanmış bulurum kendimi;

“Yıllar yarlardan, yarlar yıllardan vefasız.”

Neresinden tutarsak tutalım bu yılda elimizde kalan yine insanlığımız oldu. Her geçen gün birbirimize yabancılaştığımız, gülen tarafın kahkahalarının yankısıyla, ağlayanlarınkinin birbirine karıştığı bu yılın sonlarına geldik ve maalesef fiziken en çokta ruhen parçalandık. Yine de tüm olumsuzluklara rağmen umut bir yerlerde açılmayı bekliyor. Nasıl bir hayat sürdüğümüz seçimlerimize bağlı ise, yeni yılda geçmişten ders alarak, inandığımız beklentilerimiz için umudumuzu taze tutalım. Biz yine de yılmadan yaşamın şans dolu anlarını yaşamaya bakalım. Yaşama ne verdim demenin şimdi tam zamanı. Hala hiçbir şey için geç değil düşüncesine sarılalım.

Sevdiklerinizle birlikte mutlu huzurlu bir yıla başlangıç yapmanızı ve tüm yılınızın aynı güzellikte geçmesini diliyorum.

Velhasıl kelam,

Yunus Emre’nin zihne şifa saydığım sözünü zihnimizde ve yüreğimizde hep taze tutalım;

“Her dem yeni doğarız bizden kim usanası”.