https://www.kemergozcu.com/files/uploads/user/7a32efde7440d5abc3a490ba8fdc2ef7-9988bf8ff74f0acf1d25.jpeg
Gül Yenigün

Mazeretim Var, Asabiyim Ben

04-01-2023 15:09

Hipokrata göre, en ciddi hastalıklar insanın yüzünü değiştiren hastalıklardır. Sen hiç öfkeliyken ki yüzünü ayna da gördün mü? Yüzümüzün değişmesine sebep en belirgin ruh hali ise öfkedir. Her şeyi yakıp yıkacak öfkeden daha tehlikeli bir hastalık yoktur. Aslında sakinlikle yapılan en zor işler bile kolaylığa dönüşürken öfke yüzünden yıkılmazlar da yıkılıyor.

 

Öfkelerini kontrol edemeyen insanların yavaş yavaş etrafındakiler de kaybolacaktır. Çünkü saklanabilir bir şey değildir öfke. Elbette ki günümüz şartlarının zorlaşmasıyla birlikte öfke de bizlere yanı başımızda eşlik eder oldu. Hiç kimse yüreğinde öfke ile doğmadı. Bugünü suçlamakta ne kadar doğru bilinmez. Geçmişin travmaları da bir nokta da öfke olarak yerleşiyor zihnimize ve yüreğimize. Japonlar der ki; ‘’Öfke elimizde tuttuğumuz kızgın bir taşa benzer, onu taşıyarak ancak kendimize zarar veririz.’’

 

Dimostheniz bir meyhaneye girmiş, kimse görmesin diye arkalarda bir yer arıyormuş. Diogones görmüş ve demiş ki; ‘Ne kadar arkalara gidersen, meyhaneye o kadar girmiş olursun.’ İşte böyle, öfkeni ne kadar saklar ve beslersen o denli yoğunlaşıp kabarır içinde. Bu yüzden oluşmasını önlemek gerekir. Var olduktan sonra kaçarı göçeri yoktur öfkenin. Sahibini ve önüne çıkanı tanımaz. İçe hapsedilirse de iç organdan yer, ömür kısaltır.

 

Bizler için en önemli ve zor olan şey kalbimiz ve aklımız arasında seçim yapmak zorunda olmamızdır. Yaşamımızın birçok anında dürtülerimizin mi, aklımızın mı etkin olup olmadığına karar vermemiz gerekir. Öfke ve salim düşünce bu ince çizginin en önemli göstergesidir. Buna bağlı olarak da farkına varmadan daha az sabır ve empati gösteriyor ve sonuç olarak da en değer verdiğimiz ilişkilere en büyük hasarları veriyoruz.

 

Öfkelenmek, birine fırlatmak için eline kor kömür almak gibidir, kendini yakarsın.''

Buda

Neler Söylendi?
itep kursu