Şüheda PARTAL
Tahtalı Dağı'nın denize bakan yamacında kurulu, olağanüstü manzarası ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Kemer’in Beycik Mahallesi, yılın her dönemi ziyaretçi akınına uğramaya devam ediyor. Yaz sıcaklarından kaçış noktası olarak görülen Beycik’te son yıllarda, birçok müstakil ev ve yazlıkların sayısında, artış gözleniyor. Beycik, nem oranı düşük berrak havası, şehrin gürültüsünden uzak, sessiz ve huzurlu atmosferi ve doğal ortamlarında yetiştirilen ürünleri ile ön plana çıkıyor.
Deniz seviyesinden 1300 metre yükseklikte ve Kemer’e 30 km uzaklıkta, Beydağları Sahil Milli Parkı içinde Tahtalı Dağı’nın eteklerinde bulunan Beycik Göl Yaylası’nda atalarının zamanında yurt edinerek kendilerine kalan yaylak (yayla) da yaşayan Ayhan-Selma Cömert ailesine Hasan ve Zekiye Kayrak çiftiyle misafir olduk.
Yeryüzü harikası eşsiz bir doğallığın güzellikleri içerisinde muhteşem atmosfere sahipliğiyle karşılayan harikulade nefis iç açıcı bir manzara karşısında soluklanabileceğiniz bir yer olmanın ötesinde ilk fırsatta keşfinin yapılması gereken yerlerden biri olması özelliğini taşıyan Göl Yaylası, Beycik Mahallesi’nde 5 kilometre uzaklıkta.
Göl Yaylası’nda misafir olduğumuz Yörük aile Ayhan-Selma Cömert çiftinin yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte ata yurdu yayla evlerine göç ettiklerini, artık kış mevsiminin yaklaşmasıyla Kemer’deki evlerine göç edeceklerini dile getirdiler.
Aslen Beycikli olduğunu ifade eden Ayhan Cömert, “Bulunduğumuz yer Beycik Göl Yaylası olarak geçmekte olup, dedemizden bize kalan ata yurdu bir yer. Zamanında konargöçer Yörük olan dedemin geçim kaynağı keçileriydi. Büyük bir sürüye sahip olan dedemin 400-500 tane keçisi varmış. Dedem öldükten sonra Yörükçülük bitti, keçi hayvancılık olayı bitti. Şuan hobi amaçlı kendi yoğurdumuzu, peynirimizi, tereyağımızı yapacak kadar 2-3 tane keçi besliyoruz. Ceviz bahçesi yaptık burayı. Kışları Kemer’deyiz yazın buradayız. Kendimize ait arılarımız var, doğal ortamda yaşıyoruz. Burada her şey doğal. Organik yetiştirdiğimiz sebze ve meyveler, arıcılıkta asla arı şerbeti kullanmadan bal üretimi gerçekleştirmekteyiz. Kendi ihtiyacımız dışında fazla gelirse dostlara da veriyoruz. Bulunduğumuz konumda özellikle öğrenciler tarafından kamp yapmak için çok tercih edilen yer. Yaz ayları boyunca kamp kuran gruplar sıklıkla buradalar. Dağ keçilerinin güzelliklerini buradan Tahtalı Dağı’nın eteklerinde her gün görmek mümkün” dedi.
Yayladaki evlerinde ürettikleri doğal sebze ve meyvenin yanı sıra arı şerbeti kullanılmadan sunulan balın tadı ise yemeye değerdi. Selma hanımın odun ateşinde pişirdiği tereyağlı saç böreği çeşitleri de tartışılmaz lezzetliydi. Doğal yayla hayatını geçmişten günümüze devam ettiren, yaylanın tüm güzelliklerini yaşayan ve konukseverliklerini esirgemeyen Ayhan-Selma Cömert çiftine bizleri misafir ettikleri için teşekkür ediyoruz. Herkesin bir gün Beycik Göl Yaylasında Cömert Ailesini ziyaret etmelerini isteriz.
