https://www.kemergozcu.com/files/uploads/user/42d80d796b6cedd222371f7a49ab57a3-b267b40331d598d3a0ac.jpg
Ali Rıza DÖLKELEŞ

Klişeleşmiş tabaklar

21-11-2023 12:50

TURİZM VE GASTRONOMİ ÜZERİNE

 

‘’ Lezzet Kadar Sunum "

Otel mutfaklarımızda uygulayacağımız menülerimizde de dikkat edeceğimiz hususlara değinecek olursak şunları söyleyebilirim. En iyi ülke mutfakları sırlaması yaptığımızda ilk sıraya Türk Mutfağını koyuyoruz. ’’Buna bende, yürekten katılıyorum ‘âmâ irdelediğimiz takdirde biraz milliyetçi duygularımızın öne geçmesinden, bu teze vardığımızı görüyoruz. Mutfağımızın lezzet, ürün ve mönü zenginliği tartışılmaz. Bizim sıkıntımız bunu günümüz normlarına uygun olarak dizayn edip dünya pazarına duyuramayışımızdan.

Canım mutfağımızı biz Türk Mutfak Şefleri olarak tabağımıza istendiği ölçüde sunumda yansıta biliyor muyuz? Tabakta kullandığımız sebzelerin garnitürlerin renk kombinasyonunu iyi seçmemiz lazım, burada biraz sıkıntı yaşıyoruz. Eski stil klişeleşmiş tabaklardan ‘’pilav, patates ‘’evliliğini bir an önce bitirmemiz gerekir. Yeni tasarımlar yaparak damak tadındaki, mönü zenginliğimizdeki yakaladığımız başarıyı aynı ölçüde sunumda da yakalamalıyız.

Öncesinde gitmiş olduğum Almanya Köln şehrinde bulunan Messe Fuarında yapmış olduğum Türk Mutfağı sunumları çalışmaları esnasında bizim gibi sunum çalışması yapan Amerika takım kaptanı ve New York Hilton Otelinin Chef Uwe TOEDTER ile konuşmamızda kendisinin Türk Mutfağı hakkında düşüncelerini sadece şiş kebap ve döner üzerine olduğunu ama bizim buradaki Türk Mutfağı çalışmaları gördüğünde ise tamamen bu düşüncelerinin değiştiğini hazır ürün olmadığını ve lezzetin yanında tabak sunumlarında kullanılan renk ve görünüm kombinasyonuna vermiş olduğumuz önemi çok beğendiğini belirtmişti.

Buradan şu çıkıyor Mutfağımız şiddetle Modernleşmeye ihtiyacı var olup, bunu da yeni nesile en iyi şekilde aktarmak. Ama bunu da yapar iken kesinlikle ve kesinlikle özünü lezzetini bozmamak olduğunu aklımızdan çıkarmamak. O zaman gönül rahatlığı ile Türk Mutfağı hak ettiği yerde diye biliriz. Bu çalışmalarımızda Otellerimizde büfelerimizde ve özel Türk Restoranlarımızda sunmalıyız. Tabii bunların gerçekleşmesi tamamen bizim elimizde olamıyor maalesef burada, işletme, yatırımcı desteğinin de olması gerekmektedir.

 

‘’Sevdiğim Sözler’’

Cimri bir adam, tüm mal varlığından emin olmak için her şeyini satar ve altına çevirir. Altınlarını yer altına gömüp ara sıra ziyaret ederek inceler. Bu hareketini işçilerinden birinin dikkatini çeker ve orada bir hazine olduğundan kuşkulanır.

Gece o noktaya giderek altınları bulunduğu yerden çalar.

Cimri ertesi günü, altının yerinde yeller estiğini görür, ağlayarak saçını başını yolar. Onu böyle perişan gören komşusu nedenini öğrenince şöyle der:

‘’Kendini üzme artık, bir taş alıp aynı çukura koy ve o taşın altınların olduğunu düşün. Çünkü kullanmayı hiç düşünmediğine göre taş da aynı işi görecektir.

Elimizdekilerin değeri sahip olmakta değil, kullanmaktadır.

Hiçbir şey için “benimdir” deme sadece de ki ‘’yanımda dır’’

Çünkü ne altın ne toprak, ne sevgili, ne hayat, ne ölüm, ne huzur, ne de keder…!!! Daima seninle kalmaz…!

 

Evet, sevgili dostlar İşimizde Mutfağımızda ve Sanatımız da böyle bilgilerimizi gömdüğümüz yerden çıkartıp, her yerde, her toplumda, her aksiyonda, her yarışmada paylaşmak dileği ile…

İyilikle kalın.

 

“Bilmemek Biliyor Gibi Görünmekten, Çok Daha İyidir…”

Neler Söylendi?
itep kursu