Şüheda PARTAL
Sürücü Eğitimi İşverenleri Sendikası (SÜRSEN) tarafından sürücü eğitiminin ihtiyaçlarına yönelik yeni bir yönetmelik için “Sürücü Eğitimi İşverenler Çalıştayı” Kemer’de beş yıldızlı bir otelde gerçekleştirildi. Çalıştaya, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü Trafik ve Sürücü Eğitimleri Daire Başkanı Ahmet Özer, SÜRSEN Genel Başkanı Nihat Polat, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Recai Ocak, İlçe Milli Eğitim Müdürü Semra Bekar, Kemer Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fedai Yaman ve Sendikaya bağlı il temsilcileri katıldı.
Yeni yönetmelik için gerçekleştirilen çalıştayda, serbest güzergahta eğitim, sürücü eğitiminin maliyetlerinin belirlenmesi, teorik ve uygulama sınavlarının içeriği ile yapılışlarının usul ve esasları, sınavlarda usta öğretici ve sınav araçlarının hukuki durumları, uzaktan eğitim ve elektrikli araçlar gibi yönetmelik esasları konuşuldu.
Çalıştayda konuşan MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü Trafik ve Sürücü Eğitimleri Daire Başkanı Ahmet Özer, “Şu anda İsrail çalmış olduğu Filistin topraklarında bir soykırım yapmaktadır. Siyonist Yahudi kitlesinin bugün kendilerine ikinci dünya savaşında uygulanan metotların aynısını Filistin'de, Gazze'de, oradaki çocukların, yavruların, kadınların, yaşlıların, hatta ortada gezen hayvanların aklınıza ne gelirse canlı olan bütün varlığı yok etme pahasına bir soykırım yapmakta. Bu soykırım yapan terörist İsrail'i, soykırımcı İsrail'i lanetliyorum” dedi.
2022 YILINDA 5 BİN 200 KİŞİYİ TRAFİK KAZALARINDA KAYBETTİK
Trafik kazalarının önlenmesinde Sürücü eğitimi ve kursların önemine dikkat çeken Özer, “2010 yılından sonra ülkemizde trafik alanında çok önemli kazanımlar elde ettik. Bu kazanımlarda sizlerin de çok büyük katkılarınız var. Milli Eğitim ve Ulaştırma Bakanlıklarının, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün ve diğer kurumların da büyük katkıları var. Ama bu işte en büyük katkının sizler tarafından ortaya konulduğu kanaatindeyim. Çünkü işi yapan sizlersiniz. Eğitimi veren sizlersiniz. Aldığımız mesafe çok önemli. 2010 yılında trafik kazalarında 100 bin kişi başına düşen ölüm oranı yüzde 13’tü. Yani 13 bin kişi civarındaydı. 2022 yılı verilerine göre bu rakam 100 bin kişide 5 bin 200’lere düştü. Yaklaşık olarak yüzde 56’lık trafik kazalarındaki ölümlerde azalma olmuştur. Bu çok önemli bir mesafedir, ama yeterli değil. Geçen yıl trafik kazalarında 5 bin 200 kişiyi kaybettik. O yüzden eğitimi en başından ele almamız gerekiyor. Yani eğitim deyince sadece sürücü kurslarında insanların 30-35 saatlik bir sürede aldıkları eğitim değil. Eğitimi bu anlamda tabana da yaymak zorundayız” diye konuştu.
TRAFİK BİLİNCİNİ KÜÇÜK YAŞLARDAN İTİBAREN KAZANDIRMAMIZ GEREKİYOR
Sürücü eğitimlerinin artık arka koltuklarda oturan çocuklarla beraber başlaması gerektiğine işaret eden Özer, “Çünkü rol model anne ve babadır. Anaokuluna gitmeye başladığında da servis şoför arkadaşlarımızdır. Servis şoförünün hareketleri o çocuğa göre bir rol model olmaktadır. O yüzden bizim çocuk deyip gelip geçmememiz gerekiyor. Onun için çalışmalar var. Emniyetimiz ve jandarmamız çocuklara trafik eğitimi ile alakalı yapılan çalışmaları detaylı bir şekilde anlatıyorlar. Sunumlarında bunları gösteriyorlar. Çünkü trafik eğitimini ne kadar tabana yayabilirsek işimiz o kadar kolaylaşır. Sizin eğitim verdiğiniz insanların eğitimi kolaylaşır ve sonuç odaklı eğitim yapmış oluruz. O yüzden mümkün mertebe çocuklarımıza daha küçük yaşlardan bu trafik bilincini kazandırmamız gerekiyor” dedi.
Trafik adabı dersinin sadece bir ders olarak kalmaması gerektiğine de dikkat çeken Özer, “Mutlaka arkadaşlarımız tarafından dersin bir anlamda içeriğini gördükten sonra sahada uygulanmasına yönelik de hem tedbirimizi kendi içimize almalı hem de onlara bu tavsiyelerde bulunmalıyız” dedi.
İŞİN TEMELİNDE SİZ VARSINIZ
2010 ve 2013 yıllarında çıkan yönetmelik sonrası Milli Eğitim Bakanlığı olarak çalışmalara devam ettiklerini belirten Özer, “Dersler ve eğitimler düzene girdi, sonra uygulama sınavları düzene girdi. Uygulama sınavındaki arkadaşların çalışmaları düzene girdi. Çok güzel mesafeler aldık. Ama sınav yapıcılarla alakalı daha işimiz var. Biz de kendimizi yetiştirmeye, kendi içimizde birbirimizi olgunlaştırmaya gayret ediyoruz. Hizmet içi eğitim seminerleri devam ediyor. Yani biz de kendimizi bir anlamda yetiştirmek ve sizlere daha iyi hizmet edebilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çünkü işin temelinde siz varsınız. Öbür taraftan işin temelinde tabi ki adaylar var. Hepimiz aslında adaylar için varız. Neticede milli eğitim camiasının olup olmaması öğrencilere bağlıdır. Öğrenci olmadığı takdirde öğretmenin, okulun, idarenin ve yönetimin bir anlamı yok. Ama öğrenci varsa onun bir anlamı var. Burada da mutlaka adaylarınız sürücüleriniz varsa hepimiz onlar için varız. Onlara daha iyi hizmet etmek, daha kaliteli ve nitelikli birer şoför olarak toplum içerisinde yer almaları için varız. Dolayısıyla yerimiz çok önemli. Sizlerden gelecek olan gerek sorular gerekse yapılması gereken talepleri Bakanlığımıza ulaştırmaya ve çözmeye gayret edeceğiz. Yani bir irade ortaya koydunuz, bu iradeyi alıp ben de bu iradeyi gerçekleştirme üzerine çalışmalar yapacağım” şeklinde konuştu.
POLAT: ARTIK OCAKLARA ATEŞ DÜŞMESİN
SÜRSEN Genel Başkanı Nihat Polat ise, “1989 yılında yaygınlaşmış bir sürücü kursları işi ile iştigal eden kişiler olarak çok iniş çıkışlı zamanlar yaşadık. Eksikliklerimizi tamamlamak açısından geçmişi de zaman zaman görmeliyiz. Yani sürücü eğitimi açısından gerçekten çok fazla hatalar yaparak bu sürece geldik. 2013 yılında Karayolu Taşıma Kanunu çıktığında SRC ile ilgili taşıma düzenlemesi yapılınca heyecanlandık. Yıllardır ihmal ettiğimiz, hafife aldığımız sürücü eğitimini belki telafi ederiz dedik ama ne yazık ki onda da istediğimiz seviyeyi yakalayamadık yakalayamıyoruz. Bununla ilgili serzenişlerimiz, raporlarımız, çalışmalarımız var ve bakanlığımıza sunduk, sunmaya da devam edeceğiz. Fakat trafik, ülkemizin terörden sonra en büyük belası. Ne zaman kamuoyu oluşuyor? Ateş ocaklara düştüğü zaman. Belki biz sürücü kursu sahipleri olarak bu konuda biraz hassaslaştık. Ama her trafik kazasını tahlil ettiğimizde kendimizde bir kusur bulmaya başladık ve istiyoruz ki artık ocaklara ateş düşmesin” dedi.
EZBERLETİLMİŞ BİR TRAFİKLE BİR YERE VARAMAYIZ
Kazandıkları paranın karşılığını vermek istediklerini dile getiren Polat, “Hem para kazanalım hem karşılığını verelim hem de ülkemiz trafiğine doğru katkı yapalım istiyoruz. Çalışmalarımız hep bunun üzerinedir. Tabi teorik derslerle ilgili sıkıntılarımız var. Hele bu yetişkinse ders anlatılmaz. O zaman birisinin benden eğitim talep etmesi lazım. Sorular basit, kısa cümlelerle ve görsel ağırlıklı olduğu zaman biz doğru değerlendirme yapabileceğiz. Sonuçta başarının bu derece artacağına inananlardanız ve bunu uygulamayı da önemsiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız devam edecek. İnşallah yeni yönetmelikten önce olması için de gayret gösteriyoruz. Yeni yönetmeliğimiz çıkmadan önce Avrupa'nın sürücü eğitimindeki bakışını biraz daha fazla gündeme getirmek istiyoruz. İmrendiğimizden değil ama sürücü eğitimini güzel yaptıklarını gördüğümüzden bu farkındalığı göstermek istiyoruz. Yani Avrupa'da yaya yola ayağını attığı zaman bütün taşıtlar durması gibi bizde de sürücülerin cezadan korktuğu için değil, insana saygıdan dolayı yapmalarını istiyoruz. Yani bu yere taşıyalım istiyoruz. Direksiyon eğitimi konusunda çekincelerimiz ve sıkıntılarımız var. 2013 yılına göre mesafe kat ettik ama, Cumhuriyetin yüzüncü yılına göre kesinlikle yeterli değil. Sabit sınav güzergahında ezberletilmiş bir trafikle bir yere varamayacağımız artık çok açık. Bununla ilgili sendikamızın çalışmaları olacak” diye konuştu.
Sadece eğitim ile Türkiye'nin trafiğinin düzeltilemeyeceğinin altını çizen Polat, “Sadece eğitimle bu konuyu düzeltemeyiz düzeltemiyoruz. SRC Karayolları Taşıma Yönetmeliği eğer doğru uygulamayı uygulamazsa benim derste SRC ile ilgili mevzuları anlatmamın ne anlamı kalıyor? Zaten onun için de başarılı olamıyoruz. Bakanlığımızın çalışmalarından da haberdarız ve takipte ediyoruz” dedi.
