DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Dilek Figen Yıldırım
Dilek Figen Yıldırım
Giriş Tarihi : 29-01-2025 16:43

Kemer Devlet Hastanesi engelliye öncelik konusunda sınıfta kaldı!

Engelli bireyler olarak yaşamın birçok alanında zorluklarla karşılaşıyoruz ancak bu zorluklar en temel haklarımızdan biri olan sağlık hizmetlerine erişimde ortaya çıktığında sonuçları hayati olabiliyor geçtiğimiz günlerde yaşadığım bir olay bu sorunun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha hatırlattı.

14 Ocak 2025 tarihinde kemer devlet Hastanesi’nde yaşadığım olay sağlık sistemimizdeki eksiklikleri ve duyarsızlığı gözler önüne serdi. İlaçlı tomografi çekimi sırasında ilacın deri altına sızması sonucu kolumda ani bir şişlik oluştu ve çekim durduruldu. Ancak daha da kötü olan, ardından gelen hemşirenin diğer personelle tartışarak beni ortada bırakmasıydı.

Radyolog durumun ciddiyetini fark ederek acil servisi aradı, ancak acil servis hemşiresi hasta acilden gelmediği için ilgilenmeyeceğini söyledi, radyolog hastanın nereden geldiğinin önemli olmadığını belirtmesine rağmen hemşire gelmekte direnç gösterdi onlar hasta kabulü üzerine tartışırlarken benim kolum hızla şişmeye ve dayanılmaz bir acı hissettirmeye başladı, sonunda gelen hemşire duruma sinirlenerek ve kavganın dozunu arttırarak elindeki medikal malzemeleri yere fırlattı ve müdahaleyi reddederek odayı terk etti. Bu olayın ardından dakikalarca beklemek zorunda kaldım ve geciken müdahale nedeniyle daha da kötüleşen durum sonucu sinir krizi geçirdim, sonrasında başka bir ekip müdahale ederek damar yolunu çıkardı ve görüntüleme işlemi tekrarlandı. Kolumdaki şişlik eve döndüğümde daha da arttı ve gece tamamen his kaybı yaşadım. Yeniden acil servise başvurduğumda bu kez gerekli müdahale yapıldı ve şişliğin günden güne azalacağını söylediler ancak yaşadığım fiziksel acının yanı sıra psikolojik olarak travma geçirdim, bu olay sağlık personelinin duyarsızlığı ve ihmalkârlıkları nedeniyle engelli bireylerin karşılaşabilecekleri riskleri açıkça göz önüne seriyor.

Hasta haklarına yaptığım şikayet sonrası, bu sorumsuz hemşirenin başhekimlik tarafından sadece bir uyarı aldığına dair bir özür yazısı yollandı. Ancak insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bu kişinin daha büyük bir ceza almasını ve hatta kısa süreliğine de olsa meslekten uzaklaştırılmasını talep ediyorum. Sağlık hizmeti sunanların, engelli bireylere karşı daha duyarlı ve saygılı bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini düşünüyorum.

Aynı gün içerisinde doktorumun "acil" diyerek yönlendirdiği ultrason tetkiki için hastaneye gittiğimde, sancı içinde olmamı ve engel durumumu görmezden gelen görevlilerin yaklaşımı beni hem üzdü hem de düşündürdü. Öncelikli olmam gerektiğini belirtmeme rağmen, saatlerce beklemem ya da ertesi gün gelmem gerektiği söylendi. Israrcı davranarak hakkımı savunmasaydım, muhtemelen sağlığım daha da riske girecekti. Çoğu zaman bu öncelik haklarını hatırlatmak bile enerjimizi tüketen bir süreç haline geliyor.

Bu durum sadece benim başıma gelen bir olay mı? Ne yazık ki değil. Pek çok kişi, sağlık hizmetlerine erişimde benzer zorluklarla karşılaşıyor. Özellikle yoğun hastanelerde, "acil" yada “engelli” kelimesi kimi zaman yeterince ciddiye alınmıyor ve sistemin işleyişi nedeniyle hastalar mağdur olabiliyor.

Peki, hasta hakları nerede devreye giriyor? Türkiye'de hasta haklarını düzenleyen yönetmeliklere göre, acil durumda olan ve engelli hastaların öncelikli hizmet alması bir zorunluluktur. Ancak bu hakların uygulanmasında ciddi eksiklikler var. Bireyler haklarını bilmediklerinde, sistemin içinde kaybolabiliyor. Hastanelerde hasta yönlendirme sisteminin daha şeffaf ve etkili olması gerektiğini düşünüyorum.

Engelli Bireylerin Hasta hakları konusunda farkındalık artırılmalı, sistemdeki eksikler tespit edilerek sağlık hizmetleri daha erişilebilir hale getirilmelidir. Sağlık, ertelenemez bir ihtiyaçtır; bu bilincin hem sağlık çalışanlarında hem de yöneticilerde her zaman ön planda olması şarttır. Sağlık sisteminde engelli bireylerin özel ihtiyaçlarını duyarsızlık en büyük sorunlardan biri olup personelin yeterli bilgiye sahip olmaması, uygun ekipman eksikliği ve hasta haklarını yeterince bilinmemesi gibi faktörler bu tür sorunların yaygınlaşmasına neden oluyor birçok sağlık çalışanı engelli bireylere nasıl yaklaşılması gerektiğini bilmiyor ya da bu konuda yeterli duyarlılığı göstermiyor.

Engelli Bireylerin Sağlık Hizmetlerine Erişimi: Yönetmelikler mi, Vicdan mı?

Sağlık hizmetlerine erişim, toplumun tüm bireyleri için temel bir hak olmakla birlikte, engelli bireyler için bu süreç daha hassas ve öncelikli bir konu olmalıdır. Türkiye'de sağlık hizmetlerinde engellilere tanınan öncelik hakları, “Engelli Hakları” ve “Hasta Hakları Yönetmeliği” (5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ve Hasta Hakları Yönetmeliği) çerçevesinde güvence altına alınmıştır. Ancak ne yazık ki, bu hakların uygulanması çoğu zaman sağlık personelinin inisiyatifine ve vicdani kararlarına bağlı kalmaktadır.

Sağlık çalışanlarının iş yoğunluğu, hastanelerdeki yetersiz personel sayısı ve hasta yoğunluğu gibi faktörler nedeniyle, engelli bireyler çoğu zaman yönetmeliklere uygun bir şekilde hizmet alamıyor. Ancak, bazı durumlarda sağlık personelinin kişisel inisiyatifi ve vicdani yaklaşımı sayesinde, bu bireylere öncelik tanınabiliyor.

Bu durum, sağlık hizmetlerinin standart bir sistem yerine bireysel inisiyatife dayalı olarak ilerlediğini ve hakkaniyet ilkesinin zedelendiğini göstermektedir. Başta hastane yönetimi olmak üzere Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelerde engelli haklarının uygulanmasına yönelik denetimler sıklaştırılmalı ve ihlaller durumunda yaptırımlar uygulanmalıdır.

Sağlık hizmetlerinde engellilere tanınan öncelik, bir lütuf ya da insani bir yaklaşım değil, kanunen sağlanması gereken bir haktır. Ancak bu hakların uygulanması sağlık çalışanlarının inisiyatifine bırakılmamalıdır. Yetkililerin, sağlık sisteminde daha sistematik ve denetlenebilir çözümler getirmesi gerekmektedir. Sağlık, herkes için eşit ve erişilebilir olmalıdır; engelliler için ise bu, daha hassas bir öncelik meselesidir.

Tüm bu düzenlemelere rağmen, hastanelerde engellilere öncelik hakkının keyfi uygulandığı ve birçok engelli bireyin mağdur olduğu açık bir gerçektir.

Sorunun temelinde sağlık personelinin engelli bireylerin hakları konusunda yeterince bilinçli olmaması yatmaktadır. Personelin, engelli hakları konusunda düzenli ve zorunlu eğitimlerden geçirilmesi gerekmektedir. Eğitimin yanı sıra, engelli bireylerin haklarına uymayan sağlık çalışanlarına belirli yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu yaptırımlar, sağlık hizmetlerinde ayrımcılığı önlemek ve mağduriyetlerin önüne geçmek için caydırıcı bir etkiye sahip olacaktır. Sağlık hizmetlerinden yararlanırken yaşadığım bu olay, bana bir kez daha sabrın ve bilinçli olmanın önemini gösterdi. Ancak her hasta, benim gibi hakkını savunamayabilir. Sağlık sisteminde daha insani ve hızlı bir hizmet anlayışına ihtiyaç olduğu gerçeğiyle, yetkililere bir çağrı yapmak istiyorum: Hastaları bekletmek, sağlığı riske atmaktır.

Bu olayın bir daha yaşanmaması adına, hastane yönetiminin personeline engelli bireylerle iletişim ve empati konusunda daha fazla eğitim vermesi gerektiğine inanıyorum. Umarım bu paylaşım, benim gibi benzer deneyimler yaşayan bireyler için bir farkındalık oluşturur ve sağlık hizmetlerinde daha saygılı bir yaklaşım benimsenmesine katkı sağlar. Engelli bireylerin sağlık hizmetlerine öncelikli erişimi, bir ayrıcalık değil, yasal bir zorunluluktur. Bu hakkın etkin bir şekilde uygulanabilmesi için sağlık çalışanlarının düzenli eğitim alması ve kurallara uymayan personele yaptırımların gecikmeksizin uygulanması gerekmektedir. Yetkililer, sağlık hizmetlerinde daha insani ve adil bir sistem oluşturmak için bu konuyu ciddiyetle ele almalıdır.

Bu noktada, engellilere yönelik bir dernek temsilcisi olarak üzerimde daha da büyük bir sorumluluk hissediyorum. İlçemde yaşayan ve bana güvenen engelli bireylerin de aynı sorunlarla mücadele ettiğini bilmek, çözüm yolları arama konusunda beni daha kararlı hale getiriyor. Bu yalnızca bir sağlık meselesi değil insan hakları meselesidir.

Kendi deneyimlerim bana gösterdi ki, bazen bir kişinin attığı adım, bir topluluğun hayatını değiştirebilecek bir hareketin başlangıcı olabilir. İlçemdeki engelli arkadaşlarıma nasıl yardımcı olabilirim sorusuna verdiğim cevap ise şu: Haklarımızı savunmak için bilgiyle donanmış, iletişim içinde ve dayanışma ruhuyla hareket etmek.

Unutmayalım, birlikte daha güçlüyüz ve bu haklı mücadelede hepimiz birbirimizin sesi olabiliriz.

Türkiye Sakatlar Derneği

Kemer Temsilcilik Başkanı

Dilek Figen Yıldırım

NELER SÖYLENDİ?
@
NAMAZ VAKİTLERİ
PUAN DURUMU
  • Süper LigOP
  • 1GALATASARAY2771
  • 2FENERBAHÇE2662
  • 3REEDER SAMSUNSPOR2751
  • 4BEŞİKTAŞ2644
  • 5İKAS EYÜPSPOR2744
  • 6GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ2638
  • 7GÖZTEPE2637
  • 8RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ2636
  • 9TRABZONSPOR2635
  • 10KASIMPAŞA2735
  • 11ÇAYKUR RİZESPOR2733
  • 12ONVO ANTALYASPOR2733
  • 13TÜMOSAN KONYASPOR2731
  • 14CORENDON ALANYASPOR2731
  • 15SİPAY BODRUM2730
  • 16NET GLOBAL SİVASSPOR2727
  • 17BELLONA KAYSERİSPOR2627
  • 18ATAKAŞ HATAYSPOR2619
  • 19ADANA DEMİRSPOR26-2
Advert
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-GAZETE
gazete
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA