Sağlık, en temel insan hakkıdır. Devlet hastaneleri ise bu hakkın eşit, adil ve ulaşılabilir şekilde halka sunulması için vardır. Ancak Antalya Şehir Hastanesi’nin Plastik Cerrahi bölümünde çalışan bir doktorun, estetik işlemler için fahiş fiyatlar talep ettiği ve hastalara karşı sert, aşağılayıcı, hatta küstah bir tutum sergilediği iddiaları ciddi bir sorunu gözler önüne seriyor.
Bir devlet hastanesinde çalışan doktor, neden ve nasıl özel hastane standartlarında ücretler talep edebilir? Daha da önemlisi, hastalara karşı böyle bir üslup nasıl sergilenebilir? Devlet hastaneleri, halkın güven içinde sağlık hizmeti alması gereken yerlerdir; doktorlar ise hastaların yanında olması gereken insanlar. Ancak iddialara göre, bu doktorun tavrı, hastalarla ilgilenmek yerine onlara adeta müşteri gözüyle baktığını gösteriyor.
Bazı hastalar, basit bir estetik işlem için bile özel hastane fiyatlarıyla karşı karşıya kaldıklarını söylerken, kimileri de doktorun küçümseyici ve sert tavrından şikâyetçi. Devlet hastanesinde tedavi görmek için gelen bir vatandaşın, maddi olarak zorlanmanın yanı sıra, doktorun kibirli ve aşağılayıcı tavırlarıyla da uğraşmak zorunda kalması kabul edilemez.
Bu durumda birkaç kritik soru ortaya çıkıyor:
- Devlet hastanesinde çalışan bir doktorun, özel hastane mantığıyla fiyat belirlemesi yasal mı?
- Hastane yönetimi, doktorların hasta ilişkilerini nasıl denetliyor?
- Hastalar, kötü muameleye uğradıklarında nereye başvurabilir?
Vatandaşların bu gibi durumlarla karşılaştığında mutlaka şikâyette bulunması gerekiyor. CİMER, Sağlık Bakanlığı ve hastane yönetimi, bu şikâyetleri dikkate alarak gerekli incelemeleri yapmalı. Sağlık hizmeti, doktorun kişisel egosunun tatmin edileceği bir alan değildir. Devlet hastanesinde çalışan bir doktor, halka hizmet etmekle yükümlüdür. Eğer bu yükümlülüğü yerine getiremiyorsa, bu mesleği sürdürüp sürdüremeyeceği de sorgulanmalıdır.
Kimse, devlet hastanesinde özel hastane muamelesi görmek ve üstüne bir de aşağılanmak zorunda değil. Antalya Şehir Hastanesi yönetimi, halkın güvenini yeniden kazanmak için acilen bu iddiaları araştırmalı ve gerekeni yapmalıdır. Sağlık kurumları, halkın güvenli limanı olmalı; ticari bir işletmeye veya kişisel egoların sergilendiği bir sahneye dönüşmemelidir.