Şüheda PARTAL
Kemer İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ceren Avanos İnce, Mart ayının “Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı” olarak, kanser farkındalığını artırmak, kolorektal kanser taramasının önemini vurgulamak ve kişinin kalın bağırsak, rektum veya anüs kanserine yakalanma riskini azaltabilecek sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının kazanılmasını sağlamak amacıyla çeşitli faaliyetler gerçekleştirildiğini belirtti.
“40-50 YAŞTAN SONRA GÖRÜLME SIKLIĞI ARTAR”
Kolorektal kanserin Avrupa, Kuzey Amerika, Rusya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da görülme sıklığı Asya ve Afrika bölgelerine göre daha yüksek olduğuna dikkat çeken İnce, “Bu coğrafi farklılığın önemli etkenlerinin; beslenme tarzı, çevresel maruziyet ve genetik yatkınlık olduğu düşünülmektedir. 40 yaşın altında kolorektal kanser nadirken, 40-50 yaştan sonra görülme sıklığı artmaya başlamaktadır. Kolorektal kanser vakalarının yüzde 85’i 50 yaş ve üzerindedir” dedi.
“BÜYÜYENE KADAR BELİRTİ VERMEZLER”
Kalın bağırsağın polip ve kanserleri çoğu kez büyüyene kadar belirti vermediğini ifade eden İnce, tarama programları ile henüz kansere dönüşmemiş (premalign) adenomatöz polipleri ve erken dönem lokalize kanserlerin saptanması ve tedavi edilmesinin mümkün olduğunu bildirdi. Erken evrede teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi edilebilir bir hastalık olan kolorektal kanserlerin, tarama programlarının uygulanması ile söz konusu hastalığın görülme sıklığı ve ölüm oranı üzerinde çok olumlu kazanımlar sağlandığı yapılan birçok çalışma ile ortaya konduğunu aktaran İnce, “Ülkemizde Kolorektal Kanser Taraması Ulusal Standartları belirlenerek uygulamaya konulmuştur. 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkek nüfusa Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’nde Gaitada Gizli Kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde 2 yılda bir ücretsiz olarak tarama yapılmaktadır. Tarama kapsamında bu yaş grubundaki kişilere ayrıca 10 yılda bir kolonoskopi yapılması önerilmektedir. Tarama sonucunda Gaitada Gizli Kan Testi (GGKT) pozitif olan kişiler ileri tetkik amacıyla ikinci/üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmektedir” diye konuştu.
RİSK FAKTÖRLERİ
Kolorektal kanserin risk faktörlerini sıralayan Dr. Ceren Avanos İnce, şu ifadeleri kullandı: “Aşırı kilolu veya obez olmak, fiziksel olarak aktif olmamak, fazla miktarda işlenmiş (sosis, salam vb.) veya işlenmemiş kırmızı et (sığır, kuzu, karaciğer ve benzerleri) tüketimi, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı, alkol kullanımı, diyabet ve insülin direnci varlığı, kolesistektomi, Cinsiyet (hem insidans hem de ölüm oranları erkeklerde kadınlara göre önemli ölçüde daha yüksektir.), ileri yaş, ırk ve etnik köken, kişide kalın bağırsak poliplerinin veya kolorektal kanser öyküsünün bulunması, kişide inflamatuvar bağırsak hastalığı öyküsünün varlığı, ailede kalın bağırsak polipleri veya kolorektal kanser öyküsünün olması, kalıtsal bir sendromun varlığı (Lynch Sendromu, adenomatöz ve hamartomatöz polipozis sendromları vb.), Tip 2 diyabet hastası olunması, akromegali varlığı, böbrek transplantasyonu geçirmiş olmak, androjen yoksunluğu tedavisi almış olmak, kistik fibrozis varlığı, abdominopelvik radyasyon öyküsünün olması.”
TARAMA PROGRAMLARI ÖZELLİKLE ÖNEM ARZ EDİYOR
Kolorektal kanser belirtilerine de değinen İnce, belirtilerin silik olması ve sinsi ilerleyişi sebebiyle tarama programlarının önemini vurgu yaparak, “Kolorektal kanser, tümörün bulunduğu bağırsak bölgesine göre farklı belirtiler gösterebilir fakat hiçbir belirti vermeden de oluşabilir. Belirti göstermesi durumunda bulunduğu bölgeye göre farklı şikayetlere sebep olur. Belirtilerin silik olması, sinsi ilerleyişi sebebiyle tarama programları özellikle önem arz eder. Görülebilecek belirtiler genel olarak şunlardır: Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi, bağırsakta tam boşalmama hissi, parlak ya da koyu kırmızı kanla karakterize rektal kanama, dışkının koyu kahverengi veya siyah görünmesine neden olabilecek kanın varlığı, karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti, bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı, kansızlık (Anemi), halsizlik, yorgunluk, ağrılı dışkılama, kitledir” dedi.
“TARAMA TESTLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN”
Kolorektal kanserleri önlemek için atılması gereken en önemli adımlardan birinin tarama programı olmakla birlikte, sağlıklı yaşam davranışlarını uygulamanın da diğer birçok kanserden olduğu gibi kolorektal kanserlerden korunmada önemli olduğuna dikkat çeken İnce, “Sağlıklı kiloda olmak ve bunu sürdürmek, kırmızı ve işlenmiş et tüketimini sınırlandırmak ve daha fazla taze sebze, meyve ve tam tahıl ürünü tüketmek. Posa içeriği yüksek besinlerin tüketimini artırmak. (Posa içeriği en yüksek besinler sırasıyla; kuru baklagiller, tahıllar ve sebze-meyvelerdir.), günde 30-60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmak (tempolu yürüyüş, bisiklete binmek gibi), Sigara ve alkol kullanmamak. Kolorektal Kanserlerden korunmak sizin elinizde; bunu için sağlıklı beslenin, egzersiz yapın, Tarama testlerinizi ihmal etmeyin” ifadelerini kullandı.