GÜNDEM
Giriş Tarihi : 08-01-2023 20:14

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptığımız iş milletin olanı, millete vermekten ibarettir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kepez Turgut Özal Spor Salonu önündeki miting alanında 1 milyar 157 milyon lira değerindeki 82 projenin açılış törenine katıldı. Açılış törenin ardından geçtiğimiz ay sel felaketinin yaşandığını Kumluca ilçesinde ziyaretlerde bulunan Erdoğan, 28 Temmuz 2021'de başlayan ve 10 gün sonra söndürülen büyük Manavgat yangınında zarar gören bölgelerde yapımı tamamlanan evleri inceledi. Erdoğan, daha sonra deprem ve yangına dayanaklı malzemeden inşa edilen 2 köy konağı ve şadırvan ile 427 konutun anahtar teslim törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaşanan her kriz, her afet Türkiye’nin yönetim kapasitesini ve kabiliyetini sadece kendimize tüm dünyaya ispatlıyor. Bize düşen görev tedbiri almak, hazırlığımızı yapmak, başımıza geldiğinde en hızlı şekilde çözümüne bakmaktır. Yaptığımız iş milletin olanı, millete vermekten ibarettir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yaptığımız iş milletin olanı, millete vermekten ibarettir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kepez Turgut Özal Spor Salonu önündeki miting alanında 1 milyar 157 milyon lira değerindeki 82 projenin açılış törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Antalya ile hasret gidermeye geldiklerini belirterek, geçtiğimiz ay aşırı yağış nedeniyle sel felaketine maruz kalan Kumluca, Demre ve Finike’deki vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Felaketin ilk anından itibaren devlet olarak olaya müdahale etiklerini ifade eden Erdoğan, “Ardından yaraları saracak adımları süratle attık. Her şeyimizle orada devletin varlığını ifade ettik. Kardeşlerimizi o felaketin içinde yalnız bırakmadık, niye biz devletiz. Oralarda görevimizin başındayız. Kumluca’da 1000, Finike’de 226, Demre’de 50 haneye eşya desteği verdik. Toplam 883 iş yerine nakdi destek sağladık. Zarar gören bin 615 araç için sahiplerine maddi yardım yaptık. 1 bin 755 dekar tarım alanı 2 bin 769 çiftçiye, 40 milyona yakın ödeme yaptık. Toplamda 6 bin 534 vatandaşımıza 137 milyon nakdi yardım yapıldı. Bugün Kumluca’ya gidip çalışmaları yerinde göreceğiz. Dere yataklarına yapılan müdahalelere, izinsiz inşa edilen köprü ve menfezlerin, buralardan geçirilen boruları, dökülen sera atıklarının yol açtığı sıkıntıları son afette bir kez daha gördük. Kumluca ilçe merkezindeki selin en önemli sebebinin dere yatağı üzerine inşa edilen pazar yeri ve park alanı olduğunu tespit ettik. Derenin üzeri kapatılan 558 metrelik bölümünü yarıya yakınını hemen açtık, kalanlarını birkaç ay içinde açacağız. Sel bölgesinde bugüne kadar DSİ tarafından yapılan 1,3 milyar liralık yatırım daha büyük felaketin önüne geçmiştir. Meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı 4,3 milyar liralık yatırım bedelle hayata geçirmek üzere çalışmalara başladık. Bu yıl içinde yatırımların inşasına geçiyoruz. Antalya’nın doğu tarafındaki ilçeleri yangın afetine maruz kalmıştı. Manavgat, Gündoğmuş, Alanya Akseki’de yangında zarar gören evlerin yerine inşa ettiğimiz yaklaşık 900 konuttan 427’ sinin konutun anahtarlarını hak sahiplerine ediyoruz. Kalanları da yakına teslim edeceğiz. Yanan bölgelerde 143 bin kilogram tohumu toprakla buluşturarak ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Yangına dayanıklı 2.5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz, mağduriyet yaşayan herkesin maddi manevi her türlü destekle yanlarında yer alıyoruz” diye konuştu.

"HIZLI VE ETKİN SİSTEME SAHİBİZ"

Afetlerde dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumunda olduklarının altını çizen Erdoğan, “Turizmde yaptıklarımızı söylemeye gerek bile yok. Antalya Havalimanımızı daha önce büyütmüş ve modern hale getirmiştik. Şimdi havalimanını iki kat daha büyüterek toplamda 8.5 milyar avroyu bulan kiralama bedeliyle hem devletin kazandığı hem de yatırım ve işletme katkısıyla Antalya’mızın kazandığı modeli sürdürüyoruz. Turizm şehri Antalya’nın belediyelerin görevi olduğu halde yapmadıkları atık su tesislerini hükümet olarak biz yapıyoruz. Şuanda karşımda gördüğüm şu katılım Antalya’nın nereye doğru yürüdüğünü gösteriyor. Fazla değil 5 ayımız var 5 ay, 5 ay durmak yok. Ve sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?” diye sordu.

"TERCİHİMİZ ESER VE HİZMET SİYASETİ"

Serik ve Çamyuva bölgesine hizmet edecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu 1 milyar liralık yatırımla çözüme kavuşturduklarına değinen Erdoğan, “Vatandaşların ücretsiz kullanımı için 15 bin şezlong kapasiteli 7 plajı hizmete açtık. Toplamda 7 yeni plajı aynı şekilde devreye alıyoruz, eser ve hizmet siyasetiyle. 20 yılımızı geride bırakırken ülkemizi her alanda yeni yatırımlar, projelerle Türkiye Yüzyılına hazırlıyoruz. Gençler inşallah 2023’teki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl coşkusunu milletimize yine eser ve hizmet şöleniyle yaşatacağız. Antalya’mızda bu şölenin ilk saflarında yer almayı sürdürecektir. Yeter ki birlik beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Tercihimizi eser ve hizmet siyasetinden yapmaya devam edelim. Antalya’dan öyle bir ses verin ki Akdeniz’in dört bir yanında duymayan kalmasın. Antalya 2023’de güvenli, huzurlu, müreffeh Türkiye’nin yolunu bir kez daha açmaya hazır mıyız?. Antalya Türkiye Yüzyılını birlikte inşa etmeye hazır mıyız?. Antalya dışarıda Türkiye düşmanlarını içeride onların maşalarının heveslerini kursaklarında bırakmaya hazır mıyız? Antalya bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. 2023’de Cumhuriyetimizin yeni asrını karşılamaya hazır mıyız? Antalya’ya da zaten böylesi yakışır” ifadelerine yer verdi.

"GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR"

Sık sık konuşması gençlerin sloganlarıyla kesilen Erdoğan, “Diyorlar ki AK Parti’de gençlik yok” öyle mi evet bizim gençliğimiz, gümbür gümbür Kepez’in bu alanını işte bugün doldurmuş vaziyette. Sizlerle bir araya gelmişken yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin resmi açılışını da yapalım dedik. Eğitimde anasınıfından liseye kadar her kademede 41 ayrı okulun, Akdeniz Üniversitesi’nin yenilenen hastane binalarının, Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nin yatırımlarının açılışlarını yapıyoruz. Gençlik ve sporda inşa edilen spor salonlarını Kepez’de 750 yataklı, Serik’te 500 yataklı, Alanya’daki 1000 yataklı öğrenci yurtlarını, gençlik merkezlerini hizmete açıyoruz. Çevre ve şehircilikte yangın afet evlerinin yanı sıra Çeltik’teki 222 sosyal konutun ve Serik Millet bahçesinin, ulaştırmada Polatlı, Güzelbağ yolunu, enerjide Kemer ve Akseki’de trafo merkezlerinin, tarımda 37 projeye verilen kırsal kalkınma desteklerinin açılışını yapıyoruz. Vakıf eserlerini korumak için 8 caminin restorasyonunu, Muratpaşa Huzurevi, hizmet binalarının açılışını yapıyoruz. Böylece Antalya’ya kazandırdığımız yatırım bedeli 3,2 milyar lira, güncel bedeli 8,1 milyar liralık projenin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

"DURMAK YOK YOLA DEVAM"

Son 20 yılda Antalya’ya toplam kamu yatırım bedelinin 72 milyar lirayı bulduğunu aktaran Erdoğan, “Şehir Hastanesi’nin inşaatı yüzde 70’e geldi. TOKİ vasıtasıyla Antalya’da 4 bin 490 kotunun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 500 bin sosyal konut hamlesi kampanyası bünyesinde şehrimize 7 bin 157 konut inşa ederek, 23 bin alt yapısı hazır müstakil ve arsayı Antalyalı vatandaşlarımıza vereceğiz. Riskli 23 bin 358 konut ve iş yerini dönüştürdük. Bölgenin önemli bir ihtiyacı olan Antalya-Alanya otoyolunu yatırım programına aldık. Durmak yok yola devam. Yapacağımızı çok iş var. Antalya’ya yaptıklarımız saymakla bitmez. 2023’de alacağımız destekle önümüzdeki dönemde şehrimizi çok daha büyük ederler ve hizmetler ve yatırımlarla buluşturacağız” dedi.

"MUHALEFETE RAĞMEN BUGÜNLERE GELDİ"

20 yıldır eser ve hizmetleriyle konuştukları ve yatırımlarıyla milletin karşısına çıktıklarını belirten Erdoğan, Bugün hamdolsun bölgesi ve dünyasında söz, iddia, güç, vizyon ve proje sahibi bir Türkiye var. Sağlıktan savaşa krizlerin kol gezdiği, enerjiden gıdaya her alanda dünyanın sıkıntı yaşadığı bir dönemde dahi ülkemizi hedeflerinin menzilinde tutmayı başardık. Daha önemlisi bu mücadeleyi ve elde ettiğimiz kazanımları, içerideki tek parti artığı kifayetsizlere rağmen yürüttük. Attığımız her adımda, başlattığımız her reformda karşımızda ilkel ve sapkın bir zihniyeti bulduk. Milletimizin karşısına hangi projeyle çıktıysak, ne dediler ‘yaptırmayız.’ Ülkemizi hangi hedefe yönelttiysek, şehirlerimize hangi yatırımları götürdüysek, ne dediler ‘yaptırmayız’, niye diye sorduğumuzda da arsızca bizim işimiz bu dediler. Bunlar karşımıza ‘yapamazsınız’ diye her dikildiklerinde, yaparsak biz yaparız diyerek azimle, kararlılıkla, gayretle yolumuza devam ettik. İşte bugün Kepez bunu söylüyor. Türkiye kendine biçtiği tek misyonu yaptırmamak, ettirmemek olan bir muhalefete rağmen bugünlere geldi" şeklinde konuştu.

"YAPAMAYACAKSINIZ"

"Evet, yarın değil hemen şimdi diyerek" kalabalığın 'Yarın değil hemen şimdi' şarkısını dinlettiren Erdoğan, "Yeni bir seçimin arifesinde karşımıza yine bir yaptırmayız ittifakıyla çıktılar. Üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor, kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol atığı kayıplarla heba eden Türkiye’ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek. Ama yapamayacaksınız. Antalya, Türkiye size bunu yaptırmayacak. Size inanıyorum ve güveniyorum. Biz milletimizi vesayetin cenderesinden kurtarmış olmakla övünüyoruz. Bunlar kendi vesayetlerini inşa etmeye çalışıyorlar. Bu defaki vesayetin adı ne biliyor musunuz, 6’lı masadaki vesayetin adı siyasi vesayet. Biz ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminde çıkarmakla gurur duyuyoruz. Bunlar kendi kaoslarını oluşturmaya çalışıyor. Biz cumhuriyetimizin yeni asrına Türkiye yüzyılı vizyonu damgasını vurmaya çalışıyoruz, bunlar tekrar ülkeyi kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil. Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduğuna dair işarette yok. Türkiye eskiden yürütmede iki başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştır" dedi.

“KAFAYA BAK"

"Bunlar iki de değil, 6 başlı bir yürütme peşinde koşuyorlar" diyen Erdoğan, "Allah akıl fikir izan versin. Ortada vizyon namına program, proje namına hiçbir şey olmadığı için istemezükçülük dışında bir şey de söylemiyorlar. Mesela geçtiğimiz yıl Antalya'ya yurtdışından 25 milyon turist geldi ya bunlara göre, hepsi de kapıları suratlarına kapatmamız gereken yabancılarmış. Kafaya bak ya, sadece Rusya ve Ukrayna'dan 100 bin kişi, aradıkları huzur ve refahı burada buldukları için Antalya'ya geldi. Aynı şekilde Avrupa, Ortadoğu ülkeleri ve dünyanın dört bir yanından insan dinlenmek, eğlenmek, kaliteli vakit geçirmek için Antalya'yı tercih ediyor. Peki bu kadar insan Antalya'ya gelince, milyonlarca vatandaşımız iş sahibi oluyor. Yüzbinlerce üreticimiz, çiftçimiz mülk sahibimiz malını değerinden pazarlayabiliyor. İnşaattan ulaşıma, sanayiden enerjiye tüm sektörler canlanıyor. Öyleyse yurtdışındaki yatırımcılara Türkiye'ye gelmeyin demenin manası nedir? Kim diyor bunu, bay kemal. Bunlarda utanma sıkılma yok. Ülke içindeki yatırımcılara size bunların hesabını soracağız. Kafaya bak ya, kime neyin hesabını soruyorsun" ifadelerine yer verdi.

"EGE'DE BİZİMLE UĞRAŞMAZSANIZ, BİZ SİZLERLE UĞRAŞMAYIZ"

Erdoğan konuşmasını şöyle devam etti: " Ulaşımda 6 bin 100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometre yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi, köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş şimdi onlara hesap soracakmış, sıkar sıkar, neyin hesabını soruyorsun. Bu millet size bunun fırsatını vermez. Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek. Onun için çalışacağız. Huzurumuza kasteden terör örgütü yandaşlarına bunlar yüz vermedi mi, bay kemal bu teröristlerle kol kola dolaşmadı mı? Hala bunların önünü açmaya gayret etmiyorlar mı? Ama Cudi’de, Gabar’da, Terdürek'te de bunların hesabını biz sorduk. Şimdi bu teröristler güneye gittiler ve yine devam ediyoruz, edeceğiz. Soruyorum kendi ülkesi ve milletine düşmanlık eden böyle bir siyaset anlayışının dünyada başka bir örneğini yoktur, göremezsiniz. Çünkü hiçbir ülkede siyasetçi yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı zehirlemeyi aklından bile geçirmez. Tam tersine milli meselelerde her türlü farklılığı bir kenara bırakıp, kendi devleti ve hükümetinin etrafında sımsıkı kenetlenir. Türkiye’de her meselesini çözdük, sadece işte bu muhalefet sorununu halledemedik. Savunma sanayiinde artık bizim ihalarımız, sihalarımız, akıncılarımız, ızılelmamız var mı, herkes şimdi bunları kıskanıyor. Bay Kemal sen nerede dolaşıyorsun, senin yavruların nerelerde dolaşıyor, biz Tayfun’u şu an ateşledik, menzili ne kadar 561 kilometre , Yunanlar telaşa kapıldı. Hemen gazeteleri başlıklar attı, 'ya bunlar Atina’yı vuracak'. Bizim öyle bir derdimiz yok. Yeter ki siz bizimle Ege'de uğraşmayın. Ege’de bizimle uğraşmadığınız müddetçe biz sizlerle uğraşmayız, bizim daha yapacak çok işimiz var" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Erdoğan açılış kurdelesini kesti ve 12 Aralık’ta yaşanan selden zarar gören Kumluca ilçesinde incelemelerde bulunmak üzere bölgeden ayrıldı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KUMLUCA’DA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Aralık tarihinde sel felaketinin yaşandığı Kumluca ilçesini ziyaret etti. Meydanda toplanan vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sel felaketinden dolayı geçmiş olsun dileklerini yineledi. 4 aya düşen yağışın 1 günde yağmasıyla; sel felaketinin oluştuğunu, yolların kapanmasına, ev, iş yeri, araç ve seraların su altında kalmasına sebep olduğunu söyleyen Erdoğan, afetin başladığı andan itibaren tüm imkanlarla sahaya indiklerini belirtti. Erdoğan, “Bakanlarımızı hemen bölgeye göndererek çalışmaların koordinasyonunu sağladılar. Çeşitli kurumlarımıza ait 2 bin 385 personel ve 454 araç, selin yaşandığı ilçelerimizde müdahale ve iyileştirme faaliyetleri yürüttü. Sel sularının bastığı 624 ev ve iş yeri temizlendi. 14 konut tahliye edildi. Heyelan tehdidi altındaki 8 konut tamamen boşaltılarak, içinde yaşayan vatandaşlarımıza konteyner verildi. Acil ihtiyaçlar için toplam 171 milyon lira ve barınma ile gıda malzemeleri kurumlarımızca bölgeye gönderildi. Önceki yıl yaşanan yangın afetinde doğudaki ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı yalnız bırakmadık, maddi, manevi her türlü desteği verdiğimiz gibi sel afetinde de sizlerin yanında yer aldık. Sizleri yalnız bırakamazdık. Bir felaket var ve bu felaketin olduğu yerde biz neyiz? Devletiz. Devlet olarak biz halkımızı ve vatandaşımızı yalnız bırakamayız. Bir deprem olabilir, sel afeti, geçen yıl olduğu gibi yangın afeti olabilir. Biz eli bağlı duramayız. Niye? Siz bize bir görev verdiniz. Dediniz ki, ‘Bak emaneti biz size teslim ediyoruz, başımıza bir musibet geldiği zaman; siz bizim yanımızda olacaksınız.’ Biz bunu Manavgat’ta yaptık mı? Yaptık. Muğla’da yaptık mı? Yaptık. Antalya’nın diğer ilçelerinde yaptık mı? Yaptık. Şimdi de burada yine aynı şekilde anında bakan arkadaşlarımızı gönderdik, aynı şekilde bütün kurumlarımızı seferber ettik” dedi.

"4,3 MİLYAR LİRALIK YATIRIMLA SÜRATLE TAMAMLAYACAĞIZ"

Sel afetlerinin meydana gelmesinde dere yataklarına izinsiz ve yanlış müdahalelerin etkisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Burada 558 metre uzunluğunda derenin üzerinde geniş baks vardı. Bu baksı tamamen kaldırıyoruz ve açık sisteme geçerek burayı artık bu tür felaketlerden koruyalım diyoruz. Sel afetinin bu kadar ağır hasara yol açmasında dere yataklarına yapılan, izinsiz ve yanlış müdahalelerin etkisi var. Hep söylediğimiz gibi, tabiatın düzenine saygı göstermek mecburiyetindeyiz. Bize hep şunu söyler büyüklerimiz; ‘Dere yatağında akar.’ İşte o yüzden dereyi yatağından saptırmamak lazım. Bırak yatağında aksın. Bir yerde ciddi miktara ulaşan yağış varsa, orada mutlaka suların kendi mecrasında tahliyesine imkan verecek dere yatakları da vardır. Bu dere yataklarının önünü kesersek, akıp giden su gün gelir sel olup üzerimize biner. DSİ’nin son yıllarda bölgede yaptığı 1,3 milyarlık yatırım sel felaketinin daha ağır sonuçlara yol açmasını engellemiştir. Ancak ortaya çıkan tablo bundan sonra benzer yıkımlara maruz kalmamamız için yeni tedbirler almamız gerektiğini gösteriyor. Acil yapılması gereken yeni yatırımların tespitini tamamladık, hazırlıklarını bitirdik, inşasına başlama aşamasına geldik. Derelerimizde taşkın koruma tesisleri, bazı derelerimizde de mendirek inşa edeceğiz. Kamulaştırma işlemlerinin ardından bizleri sel afetinden koruyacak bu projelerin 4,3 milyar liralık yatırımla süratle tamamlayacağız. Ayrıca 23 ağır hasarlı binayı bu yıl içinde inşa edip sahiplerine teslim edeceğiz.”

“TÜRKİYE YÜZYILINI SİZLERLE KONUŞABİLİYORSAK İŞTE BU TABLO SAYESİNDEDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yılda Türkiye’yi asırlık eser ve hizmetlere kavuşturmakla gurur duyduklarını dile getirerek, “Yaptıklarımızı bundan sonra yapacaklarımızın hem teminatı hem ilk adımı olarak görelim. Çok daha büyük bir azim ve kararlılıkla 2023’e girdik. Tarihimizin en üst düzeydeki demokrasi ve kalkınma altyapısını, asıl hedefimizin sadece başlangıcı kabul ettiğimizi her fırsatta tekrarlıyoruz. İnşallah bu yeni dönemin adına Türkiye Yüzyılı diyoruz. Kumluca, Türkiye Yüzyılı'nın önemli bir adımı olacak. Aynı şekilde Finike, Manavgat, 19 ilçesiyle Antalya öyle olacak. Dünyanın sağlıktan güvenliğe, gıdadan enerjiye pek çok başlıkta ciddi krizlerle sarsıldığı dönemde biz Türkiye Yüzyılını sizlerle konuşabiliyorsak işte bu tablo sayesindedir. Bu 20 yılda gösterdiğimiz tüm gayrete ve verdiğimiz tüm mücadeleye rağmen hala eksik kalan, aksayan, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. Ama Antalya’yı şu gördüğünüz hale getiren AK Parti iktidarı, Allah’ın izniyle bunları da yapacak” ifadelerini kullandı.

“PUTİN’E, 'BENİ KUMLUCALILARA MAHCUP ETME' DEDİM”

Son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir diyaloğunu paylaşan Erdoğan, “Sayın Putin’e dedim ki 'bak bizim Kumluca’mız var, bu Kumluca’mızın bir özelliği var, burası adeta bir domates memleketi gibidir. Beni Kumlucalılara mahcup etme.' Sağ olsun o da bu ricalarımızı kırmadı. Zaman zaman kesilmeler oluyordu ya. Ondan sonra önü açılan o domateslerimizin ihracatında bunları gördük. Şimdi, hanım kardeşlerim bize domates ikramında bulundular, hakikaten bu domateslerimiz her şeye değer” diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, SELZEDE ZÜLFİYE NİNENİN EVİNE MİSAFİR OLDU

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Kumluca ziyareti sırasında bir araya gelerek telefonda konuşan Zülfiye Ceylan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, "Bakan arkadaşlarım orada, hep beraber ne gerekiyorsa hepsini yapacağız. Türkmenistan'dan dönünce gelip oraları gezerim" sözlerine, “Allah razı olsun. Başkanım siz dünya durdukça durun. Sizin gibi lider görmedik. Benim ömrümde senin olsun oğlum" şeklinde karşılık vererek “O sözünün eridir” şeklinde konuşmuştu. Cumhurbaşkanı’na ikram etmek için heyecanla sarma hazırlayan 75 yaşındaki Ceylan, çok beklediği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bugün evinde ağırlayarak ikramlarda bulundu.

“ALÇAK GÖNÜLLÜ CUMHURBAŞKANIM”

Ceylan çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Çok sevindim, anlatamam. Böyle bir şey beklemiyordum. Çok güzel oldu, Allah razı olsun. Yerdeki karıncayla beraber olan Cumhurbaşkanım, alçak gönüllü Cumhurbaşkanım” şeklinde konuştu. Aralarında geçen diyaloglara ilişkin de açıklamalarda bulunan Ceylan, “Biz ona derdimizi anlattık o da bize tamam, dedi. Sel felaketinden konuştuk” dedi. Ceylan, “Nasibimde bu da varmış. Çok şükür evimde sevinçle ve mutlulukla ağırladım. İkram ettiklerim vücutlarına şifa olsun, Allah’ın verdiği nimetlerden ikram ettim. Pide, dolma, sarma, portakal, mandalina ve nar ikram ettim. Vedalaştık ve sonra gitti. Şimdi gülümsemeyeyim de ne zaman gülümseyeyim” şeklinde konuştu.

ERDOĞAN'DAN MANAVGAT'TA YAPILAN KONUTLARIN HAK SAHİPLERİNE MÜJDE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kumluca ziyaretinin ardından helikopterle Manavgat ilçesine geldi. Erdoğan, 28 Temmuz 2021'de başlayan ve 10 gün sonra söndürülen büyük Manavgat yangınında zarar gören bölgelerde yapımı tamamlanan evleri inceledi. Erdoğan, daha sonra deprem ve yangına dayanaklı malzemeden inşa edilen 2 köy konağı ve şadırvan ile 427 konutun anahtar teslim törenine katıldı. Burada kalabalığa hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da dolu dulu bir geçirdiklerinin altını çizerek, Kepez’de düzenledikleri mitingte Antalyalılarla hasret giderdiklerini belirtti.

Kepez’deki mitinge 90 bin civarında katılım olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sel felaketine maruz kalan Kumluca’ya geçtik, oradaki görüşmede, yol kenarlarını saymıyorum 12 in kişide Kumluca’da vardı. Manavgat’ta da bu saatte yine tıklım tıklım Manavgatlı kardeşlerimizle bir aradayız. Söz verdiğimizi köy konutlarından bir kısmının teslimi için bir aradayız” diye konuştu.

Verdikleri sözleri yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü AK Parti iktidarı verilen sözleri yerine getiren iktidardır. Öncelikle yangında hayatını kaybeden 8 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu yangın Manavgat, Alanya, Akseki ev Gündoğmuş ilçelerinin 59 mahallesinde 11 gün süreyle etkili oldu. Türkiye afet müdahale planını devreye sokarak, devletim tüm imkanlarıyla müdahale ettiği bu yangın 61 bin 500 dekar ormanla birlikte adeta ciğerlerimizi de yakmıştı. Yangının ardından vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya başladık. Evleri, eşyaları, işyerleri, araçları zarar gören vatandaşımıza 53 milyon lira, tarım alanları ve hayvanları zarar gören çiftçilerimize 213 milyon lira, enkaz kaldırma içinde ilgili birimlere 25 milyon lira nakdi ödeme yapmıştı. Toplamda 300 milyon lirayı bulan bu desteklerin yanında, hayırseverlerin katkılarıyla, 56 milyonluk bir katkıyı da vatandaşların yanında yer aldık” diye konuştu.

"ŞARTLARI AÇIKLADI"

Yapılan hasar tespitinin ardından 666 vatandaşa AFAD’dan, 234 vatandaşa kentsel dönüşümden hak sahibi olarak konut inşasına başladıklarını ifade eden Erdoğan, "900 konut yanında, 4 köy konağının, 1 caminin inşasına başladık. Bölgenin mimarisine uygun şekilde tek veya iki katlı olarak inşa edilen bu evlerden yapımı tamamlanan evin 427’sinin anahtarlarını hak sahiplerine teslim ediyoruz. Evrenseki, Kalemler ve Kepezbeleni köy konakları bitmek üzeredir. Kalan konutları ve diğer yapıtları kısa sürede tamamlıyoruz. Yapılan konutlar, tasarımıyla, malzemesiyle, çevresiyle her vatandaşımızın sahip olmak isteyeceği güzellikte işlerdir. Ülkemizde gerçekleştirmek istediğimiz mimari zihniyet değişimizin birer örneği olarak gördüğüm bu projeleri tüm şehirlerimize yaygınlaştırmamız gerekiyor. Bu konutları hangi şartlarda hak sahiplerine vereceğimizin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. İnşa ettiğimiz 900 afet köy konutunu maliyeti üzerinden yüzde 66 indirimle 2 yılı ödemesiz, 18 yıl vadeyle sahiplerine vereceğiz. Ahırlı ve ahırsız tiplerine göre büyüklükleri 93 metrekareyle, 280 metrekare arasında değişen konutların aylık ödemesi 2 bin 50 lira ile 3 bin 700 arasındadır. Toplam ödeme küçük tiplerde 445 bin lira, ahırlı tiplerde 797 bin lira olacaktır. Hak sahibi vatandaşımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

"BAŞKA ÖRNEĞİ YOK"

Yaraların sarılmasını birkaç ayda, yıkılanların yerine yenisinin yapılmasını 1 yıl gibi bir sürede bitirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyada böylesine hızlı bir afet yönetimi gerçekleştirebilen başka bir örnek yok. Bırakınızı yıkılanın yerine bir yılda yenisini yapmayı, enkazı bile kaldıramayan ülkeler biliyoruz. Yaşanan her kriz, her afet Türkiye’nin yönetim kapasitesini ve kabiliyetini sadece kendimize tüm dünyaya ispatlıyor. Bize düşen görev tedbiri almak, hazırlığımızı yapmak, başımıza geldiğinde en hızlı şekilde çözümüne bakmaktır. Yaptığımız iş milletin olanı, millete vermekten ibarettir. Eskiden milletin olanı vesayetle, darbeyle, sinsi ayak oyunuyla kendi insanımıza değil, emperyalistlerin doymak bilmez ihtiraslarına kurban ettikleri için felaketlerde boynumuz bükük kalıyorduk. Tarihte 1939 Erzincan depreminde insanlarımız aylarca yıkıntıların altından çıkamamıştı. 1999 depreminde devletin günlerce haftalarca ulaşamadığı yerler olduğunu biliyoruz. Kurduğumuz sistem sayesinde son dönemde yaşanan hiçbir felakette insanlarımızdan, ‘nerede bu devlet’ feryadı duymadık. Tam tersine hafızalarda sadece her felaketin ardından kendine sahip çıkan devletine duana eden insanların görüntüsü var. Türkiye’yi bu seviyenin gerisine asla düşürmeyecek, teknolojinin verdiği imkanlarla hem alt yapımızı güçlendirmeye afet müdahale sitemimizi geliştirmeye devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.

"YÜZDE 90'INDA ÇALIŞMALARI BİTİRDİK"

İnsanların yarasını saran ve kayıplarını telafi ederken tabiatı da ihmal etmediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyaya örnek olan bir çalışmayla, yanan alanları hızla tekrar canlandıracak projeleri hayata geçirdik. Biliyorsunuz her yangında olduğu gibi Manavgat yangınında da birileri çıktı. Ormanın inşaat yapılmak için bilerek yakıldığını ve ya yanan alanların bu amaçla kullanılacağını iddia etti. Bu iftirayı, bu yalanı, bu fitneyi ısrarla milletimizin kulağına ve gönlüne sokmaya çalışanlara en güzeli cevabı gerçekleştirdiğimiz ekolojik restorasyonlar. Yangında zarar gören 60 bin hektar alanın 30 bin 500 hektar alanında tabi gençleştirme, 14 bin 400 hektarında suni gençleştirme, 467 hektarında endüstriyel plantasyon projesi uygulandı. Kalan 14 bin 500 hektarın üzerindeki kısmı da tabiat koruma alanı olarak ayırdık. Gençleştirme alanlarımızda çalışmalarımız neredeyse bitmek üzeredir. Geçtiğimiz sonbahar ve ilkbahar aylarında 135 bin kilo kızılçam, 2 bin 320 kilo karaçam, 6 bin 200 kilo sedir tohumunu bu alanlarda toprakla buluşturduk. Suni gençleştirme ve plantasyon alanlarındaki çalışmalarda da sona gelindi. Burada dozer ve eskavatörlerle 5 bin 200 hektara yakın alanda toprağı işleyerek fidan dikimi, 5 bin 670 hektar alanda da tohum ekimi yaptık. Gelecek yıllarda da ortaya çıkacak ihtiyacı da göz önünde bulundurarak sınır hatlarına ve yol kenarlarına yangına dayanıklı 95 bin adet harnup, 89 bin adet selvi, 70 bin adet zakkum, 42 bin adette çeşitli türde ağaç fidanı diktik. Toplamda 2 milyon 750 bin fidanı toprakla buluşturarak yangından zarar gören alanların yüzde 90'ındaki çalışmaları bitirdik. Kalan kısımları da inşallah bitireceğiz" dedi.

"SORGUN'A MİLLET BAHÇESİ MÜJDESİ"

Manavgatlılara müjde de veren Erdoğan, "Sorgun bölgesindeki 2 milyon 800 bin metrekarelik alanı millet bahçesi olarak düzenleyerek Manavgatlıların hizmetine sunma kararı aldık. Manavgat'ımıza Türkbeleni Millet Bahçesi zaten kazandırmıştık. Antalya'mızın diğer ilçelerinde yapımı devam eden 5 millet bahçemize bugün Sorgun Millet Bahçesi'ni de dahil ediyoruz. Ülkemizin en eski turizm bölgelerinden olan Manavgat'ı yeni yatırım ve desteklerle çok daha iyi seviyelere çıkartmakta kararlıyız. Aynı zamanda Manavgat'ın da projesi olan Antalya-Alanya otobanı bunlardan biridir. Yapımını Kültür ve Turizm Bakanlığının üstlendiği 2 yeni atık su tesisiyle 2050 yılına kadar denizlerimizin temizliğini garanti altına alıyoruz. Antalya havalimanının 80 milyona çıkacak kapasitesinden Manavgat'ta istifade edecektir. İç Anadolu'yu Manavgat'a bağlayan bölünmüş yol projemizdeki her gelişme doğrudan ilçemize katkı sağlıyor. İnşallah Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılı coşkusunu hep beraber yaşayacağımız 2023'ü Türkiye yüzyılının da başlangıcı haline yine beraber getireceğiz" şeklinde konuştu.

"ERDOĞAN'DAN BAŞKASINA EMANET EDER MİSİNİZ"

Törene katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, "Geçen sene çok üzüldük. 15 gün Manavgat’tan ayrılmadık. Verdiğimiz sözlere durduk mu. Traktör sahipleri traktörlerini aldı mı? Evlerden memnun musunuz. Dünya krizler içinde ciddi problemler var, çalkantılı dönemde Türkiye’yi Recep Tayyip Erdoğan’dan başkasına emanet eder miyiz. Türkiye’nin dış politikasını bu 6’lı, 7’li masaya emanet eder misiniz. Eğitimi, sağlığı bu altılı güvenip de emanet eder misiniz? Çok çalışacağız, zomuz omuza çalışacağız” açıklamasını yaptı.

"NEREDE BU DEVLET DENMİYOR"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, "Ülkenin her noktasında nerede afet olmuşsa vatandaşımız dara düşmüşse. Bir afet konutu değil sosyal konut değil ondan kat be kat farklı iyi bir donanıma sahip İzmir’e kadar vatandaşımıza layık birinci sınıf konut yapan bir Türkiye var devlet var. Eskiden afetlerde uzatılan mikrofona vatandaşımız nerede bu devlet diye söylerdi. Allah'a çok şükür Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'sinde, nerede bu devlet değil Allah milletten de devletten de razı olsun deniyor. Allah’ınız severseniz başınız göğe değecek kadar Ayasofya’nın minaresi kadar başını dik olsun” diye konuştu.

"HİÇBİR VATANDAŞI AÇIKTA BIRAKMADIK"

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Köy köy, mahalle mahalle tarihin en büyük orman yangınında bizler sizlerin yanındaydık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yangının ikinci saatinde Kalemler’de sizlerin yanındaydık. Sizlere bir söz verdik sözümüzü tuttuk mu? 1 yıl içinde konutlarınızı yapacağız dedik. Hiçbir vatandaşımızı açıkta bırakmadık. Sizlere hizmet etmeye devam edeceğiz. Yeni yuvalarınız hayırlı olsun” dedi.

"HIZLA TESLİM EDECEĞİZ"

TOKİ Başkanı Ömer Bulut ise 2021 yılında Manavgat ve çevresinde Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınlarından birinin yaşandığını hatırlatarak, "Yaklaşık 10 gün süren ve birçok yerleşim birimini tehdit eden yangınlar sonrasında 60 bin hektara yakın ormanlık alan ile 2 binin üzerinde ev ve işyeri yangında zarar gördü. Bir taraftan yangın söndürme çalışmaları devam ederken diğer taraftan zarar gören konutların yapımı için kısa sürede çalışmalara başladık, bir ay içinde ilk evleri inşa ederek teslim ettik. Manavgat başta olmak üzere Ulukapı’dan Kalemlere, Kepezbeleni’nden Dikmen’e kadar 24 yerleşim biriminde, vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşayabileceği yerel ve geleneksel dokuyu yansıtan, cephelerinde taş ve ahşap elemanların yer aldığı doğa ile uyumlu, fiziksel açıdan nitelikli, toplam 896 köy evini inşa ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bugünde 427 evin teslimini yapıyoruz. İnşaatı hızla devam eden 469 köy evini de en kısa sürede teslim edeceğiz. Sizlere verdiğimiz sözü Allah’ın izniyle tutmuş olduk. İnşallah bir daha böyle felaketlerle karşılaşmayız" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından 14 aileye temsili olarak anahtarları verildi. (İHA)

AdminAdmin