GÜNDEM
Giriş Tarihi : 20-12-2024 17:21

ÇIRALI’YI RAHAT BIRAKIN!

ÇIRALI’YI RAHAT BIRAKIN!

Dünden Bugüne Çıralı

 

Akdeniz bölgesi halkının, Toroslardaki konargöçerlikten yerleşim konumuna geçtiği dönemlerden bu yana; Çıralı yurttaşlarının, yaşamını sürdürdüğü bir yerleşim alanıdır Çıralı. Babalarının, dedelerinin, hatta büyük dedelerinin kara sabanla çift koştuğu, ekip biçtiği bir köydür Çıralı. Benim çocukluğumda, susam, darı, ekin ekilirdi. Tarlalarda mevsimlik sebzeler yetiştirilirdi. Portakal bahçelerinden elde edilen gelirle yaşam sürdürülürdü bu küçücük köyde.

 

1970 li yıllara gelindiğinde, seracılık ile tanıştı çıralı sakinleri. Tüm Kemer dolaylarında yurttaşların geçim kaynağına dönüşen seracılık, bir döneme damgasını vurdu. Eskisi kadar olmasa da, Kemer’in belirli bölgelerinde ve Çıralıda vatandaşın kış aylarındaki uğraşısı arasında yerini almaktadır seracılık günümüzde de.

 

1980 li yılların ortalarından itibaren, turizm ve kitle turizminin gündeme geldiği o süreç ile birlikte turizmi öğrenmeye başladı insanlar. Güney Antalya sahil bandına büyük ölçekli tatil köyleri, beş yıldız oteller yapılmaya başlandı. Sermayesi olan büyük yatırımcılar, bacasız sanayi diye tanımlanan turizm sektöründen para kazanmak için; Beldibi’nden, Tekirova sınırlarının sonuna kadar beton yığını lüks otellerini peş peşe dizdiler kıyı bandına. Sahiller, arka planda kalan işletmelere ve yerel halka neredeyse tamamen kapatıldı böylece. Bu bacasız sanayinin, ne ışığından ne de ısısından faydalanabildi halk yeterince.

 

Çıralı köyü, turizm ile tanıştığı bu süreçte; babadan, deden kalma bu mülklerinde; küçük mütevazı işletmeler kurdular. Portakal bahçelerinin içerisinde, doğayı beton yığınına çevirmeden, tabiatın kendi güzelliğini yok etmeden. Bungalov olarak tanımladığımız ahşap sökülebilir, taşınabilir konaklama odaları oluşturdular. İçerisinde duşu tuvaleti olan, üstelik beş yıldız otel odasını hiç aratmayacak güzellikte ve nitelikte. Bunların neredeyse tamamı küçük aile işletmeleridir. Aile işletmeleri diyorum çünkü eşleri ile çocukları ile bu işletmeleri ayakta tutuyorlar. Bu gençlerin hepsi farklı dallarda eğitimini almış bilgili donanımlı çocuklar. Yabancı dilleri var. Uluslararası diyalogları var. Yaptıkları işin bilincindeler. Bir zamanlar anne babaların amatörce başlattıkları turizmi, bugün profesyonelce sürdürüyorlar. Yaz sezonunda konuklarına ikram ettikleri yiyecekleri kış mevsiminde, tarlalarında, bahçelerinde, seralarında organik olarak kendileri üretiyorlar. Gelen misafirler, doğal bir ortamda, doğal organik yiyeceklerin tadını özümseyerek, tatilini yapıp, dinlenip evlerine dönüyorlar.

 

Çıralı halkı; her şeyi devletten beklemeden, kendi sorunlarını kendilerinin çözdüğü bir yerleşim birimidir. Örneğin; İtfaiye araçlarını kendi olanakları ile satın alıp, kendi köyünün gençlerinden gönüllü itfaiye ekibini kendisi kuracak kadar cömerttir burada halk. Caretta Carettaların üreme dönemlerinde, caretta yuvaların başına sabahlara kadar bekleyecek kadar çevreye duyarlıdırlar. Özverilidirler, çalışkandırlar. Köye gelen turist onlar için müşteri değil, her biri birer konuktur mesela. Bu ev sahipliği ve konukluk arasında uzun süreli dostluklar kurulur burada. Ne kendi tasarruflarındaki herhangi bir ağacın dalını kırarlar, nede ormandaki bir çamın bir kozalağına zarar verirler. Çünkü tabiat çıralı yurttaşları için kutsaldır. Ve her birey bilir ki; Çıralı bu doğal hali ile olağan üstüdür.

 

 

Kitle Turizminin Hedefindeki Çıralı:

 

Kitle turizminin kökleşmeye ve yaygınlaşmaya başladığı 1990 lı yılların başında, ilk olarak birilerinin ilgi odağı olur çıralı. Golf sahası tahsisi yapılır bu yeryüzü cennetine. Yerlerinden yurtlarından edilmek istenir buradaki halk. Geleceklerinin ne olacağına hiç aldırış edilmeden yapılır üstelik. Önemli olan turizm yatırımcısı parasını kazansın. Bu yanlış hesap; yurttaşların direnci ve uğraşısı ile beraber bilirkişi raporları doğrultusunda bozulur. Ve tahsis iptal edilir.

 

Sermaye sahipleri bir türlü durmak bilmez. Bu defa da, 2011 yılında futbol sahası tahsisi yapılır Çıralıda. Futbol sahası işin kılıfıdır elbette. Futbol sahasına ek yine beş yıldız bir otel veya tatil köyü vardır projede.

 

Kitle turizmi yatırımcılarının buraya saldırmasının nedeni, köylü ile orman arasında yaşanan bir takım mülkiyet sorunlarından kaynaklanıyor sanıyorum. Orman vasfını kaybetmiş, 2B olarak tanımlanan arazilere zilliyetten dolayı verilen tapular ve yıllar sonra bu verilen tapuların iptal edilip arazilerin doğrudan orman dönüştürülmesi, işi içinden çıkılmaz bir duruma dönüştürmüştür bu sorunu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, 2B den alınan tapuların dışında bazı alanlarda, atadan kalma tapu iptalleri de yapılır Çıralıda farklı yasal gerekçeler öne sürülerek.

 

Köylünün kullanımı altında bulunan alanlar, kitle turizm yatırımcısının kullanımına verilebiliyorsa, neden köylünün kullanımına verilemiyor? Kaldı ki ağaçsız ve ormanın mülkiyetinde bulunan arazileri ağaçlandırmak koşulu ile uzun süreli vatandaşlara kiralanabilmişken.

 

Kentler beton yığınlarına dönüştü. Şehirlerin soğuk yüzünü, yüksek bir binanın terasına çıkıp etrafınıza bir göz attığınızda daha iyi görüyorsunuz. Bu şehircilik falan değil. Bu plansızlık ve öngörüsüzlüktür. Hafta sonları insanlar nefes almak için kendilerini şehir dışına atıyorlar. Büyük kentlerden insanlar nefes almak için kendisini doğanın içersine bırakıyor. Kültür kaynaşması lüks otellerin lobilerinde, restoranlarında değil, kültür kaynaşması Çıralı tarzı turistik köylerde portakal ağaçlarının altında sağlanabiliyor.

 

Nasıl ki bir toplumda farklı nitelik ve mesleklerden insana ihtiyaç varsa, nasıl ki bir bütünün oluşturulmasında birden fazla ve farklı nesneye ihtiyaç varsa turizm de böyle. Farklı nitelikte işletmelere ihtiyaç var. İnsanlar gelir düzeyleri ve mutlu oldukları veya olabilecekleri tatil alanlarını seçiyorlar. Bu açıdan bakacak olursak, Çıralının da oldukça çok hayran kitlesi var. Hiç küçümsenmeyecek kadar çok üstelik.

 

İnsan endemik bir bitki gibidir. Doğduğu büyüdüğü anılarını süsleyen coğrafyasından sökerseniz başka bir coğrafyada yaşamaz. Yaşayamaz. Sorunların çözümü ortak bir noktada buluşma ile gerçekleşir. Devletimizin ve yetkili makamlarımızın, çıralı halkını mağdur etmeden bu sorunu çözeceğine inancım tamdır. Küçük esnaf niteliğinde yüz elli dolaylarında işletme mevcut Çıralıda. Bir de bunun ticaret sicil tabanı var. Bu da, bu sorunun toplamda üç yüz işletmeyi daha doğrusu üç yüz haneyi ilgilendirdiğini gösterir.

 

Bu yazıyı bitirdiğimde, Çıralıda yapılacak olan yıkımların durdurulduğu haberini okudum Kemer Gözcü Gazetesinin son sayısında. Çıralı halkı ve esnaflarımız adına sevinçliyim. Umarım büyüklerimiz kalıcı bir çözüm de üretirler bu soruna.

AdminAdmin