Ahmet Duran YENİGÜN-Şüheda PARTAL
Caretta caretta ve kum zambaklarına ev sahipliği yapan koruma altındaki Kemer’in Çıralı sahilinde bir otel işletmesinin işgal ettiği alan tepki çekti. Geçtiğimiz yıl bir otel işletmecisi tarafından Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde kalan bir alana büfe olarak kullanılan çekme karavan, sabit duş ve seyyar tuvalet ile soyunma kabini konuldu. Alanın etrafını da saksılarla çeviren işletmeci hakkında şikayet üzerine büfe mühürlenirken, Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü tarafından Kemer Cumhuriyet Savcılığı’na da suç duyurusunda bulunuldu. Savcılık tarafından da “Orman Alanlarının İşgali, Ormandan Faydalanma ve Orman İçinde Yerleşilmesi” suçlamasıyla soruşturma açıldı.
“KESİN KORUNACAK HASSAS ALAN”
Soruşturma açılmasıyla işletmeci işgal ettiği alandaki yapıları kaldırırken, bilirkişi alanda incelemelerde bulundu. Bilirkişi raporunda, “Suça konu yapıların zeminden kaldırıldığı, Suça konu yerin, Beydağları Sahil Milli Parkı 441 nolu bölmede Ulupınar 397 nolu Orman parseli sınırları içerisinde Kesin Korunacak Hassas Alan içerisinde kaldığı, Kemer Belediyesi İmar Servisinde söz konusu aykırı yapılar için ruhsat, proje, iskan, yapı kayıt belgesi vb. belgeye rastlanmadığı ve aykırı yapıların ne zaman yapıldığının tespit edilemediği.” yönünde tespit ve değerlendirmede bulundu. Rapor sonrası savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Kararın ardından yapılan itiraz sonucu konu mahkemeye taşındı. Mahkemede, bilirkişi raporu ve savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına yönelik kararını uygun bularak itirazı reddetti.
YİNE İŞGAL ETTİ
Mahkeme kararı sonrası işletmeci, bu yılda sezonun gelmesiyle yine aynı alanı işgal etti. Sahil kısmında saksıları bölgedeki kumlarla dolduran işletme, alanı tekrar saksılarla çevirerek, yine seyyar büfeyi alana çekerken, soyunma kabinleri, seyyar duş ve tuvalet de alan içerisine yerleştirildi.
KURBANLIK HAYVAN BARINDIRMA ALANI BENZETMESİ
Alınan kararlar sonrası işletmecinin tekrar aynı girişimde bulunmasına tepki gösterildi. Savcılık ve mahkemenin aldığı kararlar sonrası işletmecinin rahat bir şekilde hareket ettiğini belirten aynı zamanda Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Başkanı da olan Ulupınar Muhtarı Habib Altınkaya, geçtiğimiz yıl yapılan şikayet sonrası savcılık soruşturma açtığı ve bilirkişi heyetinin alanda incelemelerde bulunduğunu ifade ederek, “Çok ilginç bir şekilde bilirkişi tutanağında alanın daha önce Antalya’daki ormanlık alanda kurulan ve daha sonra kaldırılan kurbanlık hayvan barındırma alanına benzetiliyor. Sahil bandındaki işgal hayvan barınağı olarak nitelendiriliyor ve Milli Parklar bu vesileyle taşımış olduğu koruma yetkisinden kurtuluyor. Biz yıllardır Çıralı kıyı bandında hiç kurbanlık hayvan barınağı görmedik” dedi.
PEŞKEŞ Mİ ÇEKİLİYOR?
Gündelik ve pansiyonlarda kalmak üzere gelen turistlerin Çıralı’yı koruma altında olarak bildiğini ve onun için Çıralı’yı tercih ettiğine dikkat çeken Altınkaya, “Milli parklar bu alanın korunacak hassas bölgelerden olduğunu bilmesine rağmen bu alana neden göz yumduğuna anlam veremiyoruz. Alınan kararlar sonrası bu alanın bu otel işletmesine peşkeş mi çekiliyor diye düşündürülüyor” şeklinde konuştu.
ÇIRALI’MIZI KORUMAK ZORUNDAYIZ
Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi olarak Çıralı’yı korumak için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirten Altınkaya, tekrar yapılan işgal sonrası konuyu Kemer Kaymakamlığı ve Kemer Belediyesi’ne bildirdiklerini söyledi. Altınkaya, sözlerine şöyle devam etti: “Bu alanı yıllardır koruyoruz. Bu zamana kadar Çıralı’yı korumasaydık dünyada bu kadar bilinen yer olmazdı. Buraya yaz kış binlerce yerli ve yabancı turistler geliyor. Bu nedenle de Çıralımızı korumak zorundayız. Kemer Belediye Zabıta Müdürlüğü de geçtiğimiz yıl söz konusu işgal ile ilgili alana konan taşınabilir marketin mühürlenerek kapatıldığını, yine aynı şekilde bu işletmenin söz konusu taşınabilir barakasının faaliyetini durduracaklarını ifade ettiler.”
BÖLGEYE ZARAR VERDİKLERİNİN FARKINDA DEĞİLLER
Yeni bir imar affının çıkması durumunda da bu kaçak yapılaşmanın yasal hale gelebileceğine dikkat çeken Altınkaya, “Bazı işletmeler yaptıkları hatalı yatırımlarla bölgeye zarar verdiklerinin farkında değil. Bugün Çıralı sahili varsa oda bu alandaki kum zambakları ve caretta carettaların yumurtlama alanı olmasıyla var. Endemik bitkiler de bu alanda bulunmakta. Bu alanı korumaya neden olan konular olmasa birkaç tane uluslararası işletmenin eline geçerek tatil köyleri yapılırdı. Konu bir an önce çözüme kavuşturulmalı ve gereken yapılmalı. Biz konuyu takip etmeye devam edeceğiz” dedi.
NEREYE KADAR GÖZ YUMULACAK?
Bölge sakinleri de Milli Parklar ve işletmeye tepki göstererek, “Milli Parklar bu alanı koruması gerekiyor. Bu tür yapılanmalara göz yumulması düşündürücü. Bu hırs nereye kadar devam edecek. Çıralı kumsalındaki işgallere nereye kadar göz yumulacak? Bölgede kendisini çevreci ilan eden çevrecilerin de bu işgale duyarlı olmalarını bekliyoruz” dediler.