İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Serik ilçesi Belek Turizm Merkezindeki bir otelde düzenlenen Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Değerlendirme Toplantısı'na katıldı.
Türkiye’nin yıllardan buyana büyük mücadeleler içerisinde olduğunu dile getiren Bakan Soylu,” Terörle mücadele yapıyoruz ama eskiden farkı var. Terörle mücadelede hem sınırlarımızda hem de sınırlarımızın ötesinde TSK’dan, MİT’e, emniyetten jandarmaya kadar savunma sanayinin aktörlerinden ülkemizin geri kalmış bölgelerin kalkınmasına kadar topyekün bir mücadele ortaya koyuyoruz ve sonuç alıyoruz. Belki de Türkiye’nin uzun yıllar boyunca üzerine az düştüğü son yıllarda bütün kurumların bir araya gelerek sinerjiyle sonuçlandırdığı başka bir noktadayız. Özellikle mali suçlar noktasında, oluşturulan sinerjiyle Türkiye’nin en büyük kara para, uyuşturucu gelirleri, suç gelirleri operasyonları terör finansmanı operasyonları şu son 4-5 yılda çok güçlü bir şekilde bütün kurumların bir araya gelmesi devlet aklıyla tecrübelerini ve birikimlerin ortaya koyarak gerçekleştirmektedirler. Sonuç alıyoruz. Tarihin en büyük suç gelirleri operasyonlarını yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. Nitelik ve nicelik olarak da yapıyoruz ve yapmaya devam ediyoruz. Devletimizin vergi kayıp kaçakları azalıyor, vergi gelirleri artıyor. Özellikle kara para ve suç gelirlerin oluşturabileceği sosyal ortam haram para nesillerimizi zarara sokar. Burada mali suçlar konusunda da ortak bir güçle bütün kurumların bir araya gelmesiyle güçlü operasyonlar yapılmaktadır” diye konuştu. Bakan Soylu, en önemli meselelerden bir tanesinin de uyuşturucu ile mücadele meselesi olduğunun altını çizdi.
"HERKES BU TEZGAHA DÜŞERDİ"
Arz ile mücadele edilirken, tedavi ve rehabilitasyona da önem verileceğini işaret eden Bakan Soylu, “Bir taraftan da ülkemizde önleme faaliyetleri gerçekleştirilecek. Bunda da Cumhurbaşkanımız riyasetinde bütün kurumlarımız, eğer bugün tutuklamalar 36 binden 122 bine çıktıysa, burada büyük bir birliktelik anlayışı söz konusudur. Eskiden haksız bir yargı vardı. ‘İşte polis yakalıyor, yargı bırakıyor.’ Bu aslında suç ve suçluların devletin kurumlarını birbirine düşürmek için oluşturduğu en büyük tezgahlardan birisiydi. Herkeste bu tezgaha düşerdi. Oysa yapılması gereken açıktır. Bugün sabah yaptığımız operasyon gibi 5-6 ay izleyip delilleri kuvvetlendireceksin, anında yakalamalar olur ama genel itibarıyla meselinin yüzde 60-70’ini bu şekilde yönetebilirseniz hem toplumsal talebi karşılarsınız, hem de işinizi en güzel şekilde yapıp yönetirsiniz” diye konuştu. Bakan Soylu, rehabilitasyon ve sağlık konusunda da Türkiye’de son 3-4 yılda çok ciddi ataklar yapıldığını belirtti.
"İHBAR SAYISI 146 BİNE GERİLEDİ"
“Uyuşturucu mücadelesinde karşımızdakini mağlup etmenin milletimizi bu illetten kurtarmanın ucunu yakalamış durumdayız” diyen Soylu, “2018 yılında Türkiye’de toplam uyuşturucu ile ilgili ihbarların sayısı 262 bindi. Bizim için ihbar kıymetlidir. 2018’den itibaren Açıkkapı dahil 112’ de tüm Türkiye’de dijital sisteme geçmemiz dahil operasyon sayımız artmasına rağmen bu 2022 yılında yüzde 44 düşüş ile 146 bin sayısına gerilemiş durumda. Demek ki sokaklarda bu mücadele güçlü bir şekilde yapılıyor ki ihbar sayısı gün geçtikçe azalır bir noktaya geldi. Yine 2018 yılında Türkiye’de 86 binden 245 bine kadar uyuşturucu operasyonu sayısı yükseldi. 3 kat arttı. Buna rağmen ilk kez uyuşturucu ticaretine bulaşanların sayısı 19 binden, 15 bin 500’e düştü. Yakalamalar 130 binden 300 bini aşan rakama geldi, neredeyse 2.5 katı arttı. Bu sahada ortaya koyduğumuz baskının sonuçlarıdır” ifadelerine yer verdi. Avrupa ve Amerika’da serbest bırakılmasını eleştiren Bakan Süleyman Soylu, dünyada küresel bir uyuşturucu baskısı olduğunun altını çizdi.
"ÜRETİM BÖLGESİ"
Amerika’nın Afganistan’ı işgal ettiğinde afyon ekilen tarla miktarının 17 bin hektar olduğunu kaydeden Bakan Soylu, “Dünyanın en rezil acil bir devletin kalabileceği en kötü fotoğrafları insanları uçaktan döke saça kaçtığı fotoğraflar ABD’nin oradan çıkarken 300 bin hektardır afyon tarlası. Bu şuurlu bir tercihtir. Bu Avrupa’yı etrafımızdaki coğrafyayı uyuşturucu ile karşı karşıya bırakmak ve onun baskısı altında kendisine esir etmek konusunda iradenin tecellisidir. Oradaki 300 bin hektar uyuşturucuyu üretmesinin temelinde bu söz konusudur. Bütün bunları yaparken gerçekleştirirken acımasız davranmaktadırlar. Bu küresel baskıyı hala devam ettirmektedirler. 2022 Avrupa uyuşturucu raporunda ifade şudur. Avrupa esrar ve sentetik uyuşturucular için üretim bölgesidir. 2020’dede 350’den fazla labotuvar tespit edilmiş ve dağıtılmıştır. Afganistan dünyanın en büyük yasa dışı afyon ve eroin üreticisidir. Mevcut uyuşturucu tehditimiz de budur” dedi.
"TÜRKİYE TEK BAŞINA YAKALIYOR"
Avrupa’nın ve Amerika’nın uyuşturucuya teslim olduğunu ifade eden Bakan Soylu, “Birileri kafalarını deva kuşu gibi kuma gömüp, uyuşturucu ve terör meselesini sadece bir iç siyaset ekseninden görebilir. Organize suç çetelerinin ve FETÖ’nün hezeyanlarını suflelerini kendilerine rehber edinebilir. Biz öyle bakmayız. Bizim sorumluluğumuz var. Dünyanın tamamını izliyoruz. 15 Temmuz’dan sonra uyuşturucu arzı ile ciddi mücadele verdik. 2020 yılında tüm Avrupa ülkeleri 5,1 ton eroin yakalamışken Türkiye tek başına 13,4 ton eroin yakaladı pandemi döneminde, bir yıl sonrada 21 tona çıkardı. AB ülkeleri 4,7 milyon tablet ecstacy yakalamışken Türkiye 11,1 milyon ecststacy yakaladı. Avrupa ülkeleri 2,8 milyon kenevir bitkisi yakalamışken Türkiye tek başına 115 milyon kök kenevir bitkisini 1 yılda yakaladı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de bir kez uyuşturucu kullananların toplam nüfusa oranın yüzde 3,1 olduğunu kaydeden Bakan Soylu, Avrupa’da ise yüzde 29 olduğunu bildirdi.
"MİLYONDA 4.7 KİŞİ ÖLÜYOR"
Avrupa’nın uyuşturucusunun çeşmeden mi geliyor? Diye soran Bakan Soylu, “Neden yakalamıyorlar. Avrupa’nın yaptığı ve Amerika’nın yaptığı en büyük tehlike talebi sürekli olarak artırmaktır. Bu büyük bir tehdittir, bizim içinde bir tehlikedir. Bunu bir kültür haline getirmeye çalışıyorlar. Avrupa’nın bütün alarmlar harekete geçmelidir ya eroin ya esrar metamfetamin sentetik ecza kullanıyorlar, kimyasal sentetik uyuşturucu kullanıyorlar. Yakalamalar neden bu kadar az. Demek kullanımına izin veriyorlar. Amerika’da kullanımına izin verdikleri için milyonda 324 kişi ölüyor, Norveç’te 89, Almanya’da 29, bizde ise milyonda 4.7 kişi ölüyor. 2022’de 4.5’in altına düşeceğiz. Onlarda ölümler yükseliyor, bizde düşüyor. Batıda evde uyuşturucu imalatını serbest bırakan yasalar çıkartılırken, narko shoplar açılırken, bedava şırınga dağıtılırken, gelişmiş batı uyuşturucu mücadelesinde havlu atmışken, biz madde bağlantılı ölümlerde 2012’de 941 sayısı vardı. Metamfetamine rağmen geçen yıl 270’e bu yıl da adli tıp rakamları tamamlanmak üzere 250'nin altındaki bir sayının altına gelmiş durumdayız. 4’de 1’e doğru uyuşturucuya bağlı ölümler metamfetamine rağmen azalmıştır. Metamfatiminin rotasını değiştirdiğimiz baskıladığımız andan itibaren Türkiye’de uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı 100’ ün altına düşebileceğini hep beraber yaşayacağız” dedi.
“BASKIYI DEVAM ETTİRMEK ZORUNDAYIZ”
Bakan Soylu, geçen yıl 16,2 ton metamfetamin ele geçirildiğini kaydederek, "Neden? Çünkü en önemli tehditlerimizden birisi olarak 2021 ve 2022'de bunu ortaya koymuştuk. Yine birinci tehdidimiz metamfetamin, ikinci tehdidimiz sentetik ecza, üçüncü hedefimiz eroindir. Sınırdan gelir gelmez baraj kurup Türkiye’ye yayılmasını kestiğimiz için o barajdan geçebilme imkanına sahip olmayan satıcılar, tüccarları, suç örgütü baronları rotayı değiştirmek zorunda kaldılar. Bu baskıyı devam ettirmek zorundayız. Bu baskı devam ettikçe metamfetaminin rotası bizden kayacaktır" diye konuştu.
"YÜZDE 75'İ ARKADAŞ ISRARIYLA BAŞLIYOR"
“Sahayı serbest bırakırsak hepimizin çocuklarını alıp götürürler" diyen Bakan Soylu, "Dünyamızı yıkarlar. Sabahtan akşama kadar işimizle gücümüzle uğraşıyoruz. Kaç saat uyuduğumuz belli değil, çocuklara ayırdığımız zaman dilimi kısıtlı. Uyuşturucuya başlayanların yüzde 75’i arkadaş ısrarı ile başlıyor. Bu bizim narkolog araştırmalarımız 10 binlerce yapmış olduğumuz araştırmanın formların sonucudur. Anne ve babaları söylüyorum, biz ne kadar mücadele ediyorsak aynı mücadeleyi hep birlikte evimizde barkımıza çocuğunuzu takipleyelim. Bizim öyleydi, annemiz okuldan gelince çantamıza bakardı acaba ne var çantada diye. Bundan koptuğumuz anda bambaşka maliyet ve risklerle karşı karşıya kalabiliriz. Hem özen ve merak yüzde 55. Bu bize bir yol haritası koyuyor. Bu ortaya koyduğumuz süreci 2016’da 86 bin olan operasyon sayısın 245 bine çıkartarak gerçekleştirdik. 37 bin uyuşturucu tutuklu sayısını 122 bine çıkarttık. Belki avukatları çok üzülecek ama PKK'nın 289 milyar liralık uyuşturucu gelirini keserek bunu sağladık" ifadelerine yer verdi.
Bakan Soylu, 2016’dan bugüne kadar İHA ve SİHA desteği ile 284 büyük çaplı narko-terör operasyonu yaptıklarını kaydetti.
"90 BİN 478 BİN METRUK YAPIYI YIKTIK"
124 bin 374 metruk bina tespit ettiklerinin altını çizen Bakan Soylu, "İlk önce 60 bin tespit ettik, ne kadar çokmuş dedik. Sonra 80 bine çıktı, 124 bin metruk bina tespit ettik. Bu binanın 90 bin 478’ini yıktık. Bizzat kendim ilgilendim. En büyük problemimiz uyuşturucunun kullanıldığı yer. Nerede kullanılıyor? 14 bin 507’sini rehabilite ettik, geri kalan 14 bin için çalışmamız devam ediyor. Onları da yıkacağız. Gittiğimiz yerde gözüm metruk binalara bakıyor. Geçen Beyoğlu’na gittik, 'Metruk bina var mı?' dedim, 'Var' dediler, getirdik kepçeleri, yıktık geçtik. Bir mahalleyi travmaya doğru sevk eden olayla karşı karşıyayız. Uyuşturucunun yüzde 30’u metruk binalarda kullanılıyordu. 2022 araştırmasında yüzde 21’e indik, ipin ucunu yakaladık derken yaptığımız komple mücadeleyle sonuç alıyoruz. İlk kullanıcı oranları 60 bin seviyesinde devam ediyor. Bu önemli bir şeydir" şeklinde konuştu.
Bakan Soylu; 40 kökünü kurutma operasyonu, bin 138 organize suç örgütünü çökertme, 2015 ve 2022 yılları arasında da 57 uluslararası operasyon gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
"UYUŞTURUCUNUN YÜZDE 47'Sİ ŞAHIS KENDİ EVİNDE KULLANIYOR"
Analiz Sistemleri Narkotik Ağı (ASENA) aracılığıyla 6 bin 600 operasyon gerçekleştirdiklerini kaydeden Bakan Süleyman Soylu, "Türkiye’de metamfetamin 2015 yılından itibaren görünmeye başlamıştır. Bu işin üzerine düştük. Türkiye’de ilk kez bir madde hakkında genelge yayınlandı tüm birimlere gönderildi. Metamfetamin konusunda ciddi bir yakalama ve saha baskısı ortaya konuldu. Metamfetaminin üstüne gidiyoruz ve baskıyı artırmakta kararlıyız. Evlerdeki uyuşturucu kullanımı baskısını anneler üzerinden kuruyoruz. 1,4 milyon anneye En İyi Narkotik Polisi Anne eğitimi verdik. Milli Eğitim Bakanlığımızla 3 ay içinde 25 milyon insana ulaşacağız. Öğrenciler, öğretmenler, veliler. Üçüncü önemli kullanım yeri ise ev ve metruk binalardan sonra arabalar. Araba operasyonlarını devam ettireceğiz. Narkolog araştırmamızın 2022 sonuçlarına göre, uyuşturucu kullanım yerlerinde ilk sırayı yüzde 47,5 ile kişinin kendi evi, yüzde 21,2 ile metruk binalar, yüzde 12,8 ile arkadaşının evi, yüzde 10,8 araba dördüncü sırada. Bu dördünden sadece metruk binalarda kullanım oranı yüzde 27’den yüzde 21’e geldi. Geriye iki adımımız kaldı. Evler ve arabalar. Aynı araştırmaya göre madde bağımlıların yüzde 91’inin anne mesleği ev hanımı, yüzde 87,5’uda aile fertleriyle yaşıyor. En iyi narkotik polisi anne programına ciddi ağırlık vermemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"CARİ AÇIĞI KAPATMADA KULLANIYOR SÖYLEMİNE ELEŞTİRİ"
Türkiye’de uyuşturucunun cari açığı kapatmada enstrüman olarak kullanıldığı yönündeki söylemleri sert bir dille eleştiren Soylu, "Bu her birimize yöneltilen bir suçlamadır. Bunu tek başıma yapamayacağıma göre, buradaki arkadaşlar da tek başına yapamayacağına göre, bunun sınırdan girişinden satışına dağıtımına kadar bizim dahlimiz olduğu ve bunu da devletin gelirlerine yansıttığımız konusunda akla hayale gelmez, ipe sapa gelmez sapkınlık derecesinde bir iftira ile karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Bu olur mu olmaması lazım. Bunların hiç birisi bizi yıldırmaz. Hiçbiri sabah atacağımız adımın biraz daha dirençsiz hale getirmez. Gittiğimiz istikametin doğru bir istikamet olduğunu, doğru yol tutturduğumuzun temel göstergesidir. Okun geldiği yere bakarım. Biz şu anda benim İçişleri Bakanlığımızda 6,5’ncı yılım, Bakanlıkta 7,5'uncu yılım. Mali suçlarla ilgili meseleye girmeden, uyuşturucu ve organize suçlarla ilgili büyük adımlar atmadan Türkiye’nin en az saldırılan bakanlarından bir tanesiydim. Benim tecrübem bu. Ne zaman bu alanda küreği aldık derinlere girmeye başladık o zaman her türlü saldırıyla karşı karşıya kaldık. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar. Bir tek çocuğu terörden kurtarabiliyor muyuz, doktor olmasını sağlayabiliyor muyuz, bir tek çocuğu uyuşturucu ulaştırılmasını engelleyebiliyor muyuz? Ben 1 kişiyim, bizim yaptığımız iş binlerce kişinin hayatına değer" dedi.
"KAYMAKAMLIK VE VALİLİK KAPISI AÇIK OLACAK"
Valilik ve kaymakamlıkların kapılarının uyuşturucuyla mücadele eden annelere sonuna kadar açık olması gerektiğine vurgu yapan Bakan Soylu, "Onların dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir. Kaymakamlığın kapısı açık olacak, valiliğin kapısı açık olacak. Biz çok riskleri olan insanlarız. O annelerin duasını alırsak onlar bizlerin çocukların muhafızları olur. Bağımlı anne ve babaların emrindedir. Bütün birimlerimiz her işi gücü bırakacak birinci işleri budur. O annenin, o babanın karşı karşıya kaldığı durumu hafifletmek ve destek olmak temel sorumluğumuzdur. 2023 Cumhuriyetimizin yüzüncü yılıdır. Bu hepimizin karnesidir. Türkiye yüzyılına giderken bilançomuzu başarılı tutmakla mükellefiz. Biz adanmış bir nesiliz, arafta olan nesillerin böyle bir sıkıntısı vardır. Bizden sonraki nesillere çok güçlü bir Türkiye’yi, güçlü mücadele zeminin bırakmakla yükümlüyüz. 780 bin kilometre kareyi uyuşturucuyu yasaklamalıyız. Türkiye’den bütün uyuşturucu satıcıları korkmalılar. Türkiye’den uluslararası spekülatörler korkmalılar" ifadelerine yer verdi. (İHA)
