Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen, Türkiye'de akıllı uzmanlaşma stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması için kapasite artırmayı amaçlayan CEDIS3 projesi kapsamında, üç pilot bölgeden biri olan Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı, proje tanıtım toplantısını Antalya Organize Sanayi Bölgesi Atatürk Toplantı Salonu'na gerçekleştirdi. Programa; Antalya Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat, Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Işık, BAKA Genel Sekreteri Volkan Güler, çok sayıda kurum temsilcisi ve davetli katıldı.
“BÖLGEMİZİN DÖNÜŞÜMÜNÜ SAĞLAYACAK”
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Genel Sekreteri Volkan Güler, proje hakkında şu bilgilere yer verdi: "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mızın Avrupa Birliği'yle yürütmüş olduğu bir proje, yeni bir planlama yaklaşımı. Temel hedefi, bölgenin gelecekteki stratejilerini biraz daha algı ve yenilikçilik temelli olarak tespit etmeye çalışmaktır. Özellikle bu yeni metodolojide özel kesimin planlama süreçlerine daha aktif bir şekilde katılımlarını sağlamak istiyoruz. Biz temel olarak 2025 yılı içerisinde hem ulusal onayımızı hem de ardından da Avrupa Birliği onaylı olan akıllı uzmanlaşma stratejilerimizi elde etmiş olacağız. Bize ne kazandıracak? Bölgemizin dönüşümünü sağlayacak, bölgenin sadece kendi alanında, kendi sektöründe değil, diğer sektörleri de alanları da dönüştürebilecek. Bu nitelikteki alanları tespit ederek, bu alanlara yönelik politikalar belirlemeye çalışacağız. Tabii ki, bir taraftan da bu belirlenen stratejiler hem ulusal hem AB onaylı politikalar olduğu için daha sonra finansman imkanları açısından da öncelikli olarak ele alınmış olacak.”
“BÖLGELERİMİZİN YETKİNLİKLERİNİ ORTAYA ÇIKARMA SÜRECİNDEYİZ”
Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Işık ise projenin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın Milli Teknoloji Hamlesinin yerel kalkınma ayağı kapsamında olduğunu belirterek, Türkiye'de bulunan her şehrin kendi potansiyelleriyle kalkınma yolculuğuna katkıda bulunabileceğini dile getirdi. Işık, “Türkiye'de 81 ilimiz, 973 ilçemiz var, bunların her biri kendi yetkinlikleri kendi potansiyelleriyle Türkiye'nin kalkınma yolculuğuna katkıda bulunabilir. Bu anlayışla yerel kalkınma hamlesi tarafında da bölgelerimizin yetkinliklerini ortaya çıkarma, bunları değerlendirecek projeler geliştirme sürecindeyiz. 81 ilimizi düşündüğümüzde İstanbul, Antalya, Ankara, İzmir gibi küresel değer zincirlerinde fazlasıyla yer alan illerimiz var. Bir tarafta, bir zamanlar Anadolu Aslanları diye andığımız, Kayseri, Konya, Tekirdağ, Kahramanmaraş gibi Türkiye'nin bu ilk saydığım iller dışında üretim ve ihracat merkezi niteliğinde olan illerimiz var. Bir taraftan da gerçekten hem imalat sanayi altyapısı anlamında hem de temel kentsel hizmetler anlamında daha yoğun müdahaleye ihtiyacı olan illerimiz var. Dolayısıyla bu illerin hepsine standart bir politikayla, standart projelerle, standart programlarla gitmememiz gerekiyor. Bu hem kamu kaynağının etkin kullanımı için hem de daha etkili, daha hızlı sonuçlar almak için. Bölgesel gelişme politikalarının temel motivasyonu, bütün bu farklılıkları dikkate alan mekan bazlı politikalar geliştirmek” dedi. (İHA)