SAĞLIK
Giriş Tarihi : 14-11-2022 23:25

‘40 yaş üstü her 5 kişiden biri KOAH hastası’

Kemer İlçe Sağlık Müdürlüğü, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalık olan KOAH’ın görülme sıklığının 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20 olduğunu belirterek, “Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH'lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir. KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır” denildi.

‘40 yaş üstü her 5 kişiden biri KOAH hastası’

Şüheda PARTAL

Dünya KOAH Günü dolayısıyla bilgilendirmede bulunan Kemer İlçe Sağlık Müdürlüğü, KOAH’ın [Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer Hastalığı] nefes yollarında mikroplarla oluşmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı olduğunu belirterek, her yıl Kasım ayının üçüncü çarşamba günü organize edilen “Dünya KOAH Günü” etkinlikleri bu yıl 16 Kasım tarihinde gerçekleştirileceği bildirdi.

40 YAŞ ÜSTÜ HER 5 KİŞİDEN BİRİNDE KOAH VAR

Tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmeyen bir hastalık olan KOAH’ın görülme sıklığının 40 yaş üstü yetişkinlerde yüzde 15-20 olduğunu belirten Kemer İlçe Sağlık Müdürlüğü, yaptığı yazılı açıklamada şu bilgileri verdi:

“Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 3-5 milyona yakın KOAH'lı hastanın sadece 300-500 bini kendisinde hastalık olduğunu bilmektedir.

HAREKETSİZLİK DE ARTIK BİR RİSK FAKTÖRÜ

KOAH gelişimi için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü sigara dumanıdır. Sigara içenler, içmeyenlere göre, daha fazla solunumsal şikayetlere, daha fazla solunum fonksiyon kaybına ve daha yüksek KOAH ölüm oranlarına sahiptirler. KOAH gelişiminde özellikle biyomas (odun, tezek, kök benzeri yakıt) kullanımına ikincil iç ortam hava kirliliği ve tozlu-dumanlı işyerlerinde çalışmanın en önemli çevresel risk faktörleri olduğu bilinmektedir. Son yıllarda önemi giderek vurgulanmaya başlayan ‘fiziksel aktivitede azalma, hareketsizlik’ de artık bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir.

YAŞAM KALİTESİNİ BOZUYOR

KOAH’da en sık görülen yakınmalar nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır. Sigara içen kişiler öksürük ve balgamı kanıksarlar ve bu nedenle doktora başvurmazlar. Nefes darlığı nedeniyle fizik aktivitede azalma ortaya çıkar. Eforda nefes darlığı çeken kişi, yol yürümek istemez, günlük işlerini azaltır, markete gitmeye çekinir ve zamanla evden çıkmamayı tercih eder hale gelir. Bu şekilde giderek artan fiziksel aktivite azalması, hastanın yaşam kalitesini bozarak hastalığın ilerlemesine neden olur, sakatlık ve ölüme yol açar.

NEFES ÖLÇÜM TESTİ İLE KOLAYCA TANI KONABİLİR

Yirmi yıl boyunca izlenen KOAH’lı olgularda haftada iki saat ve daha fazla yürüyüş yapan hastalarda hem KOAH nedeniyle hastaneye başvurularda hem de bu hastalık nedeniyle ortaya çıkan ölüm oranlarında yüzde 30-40 azalma saptanmıştır. Bu nedenle hem bu hastalığın önlenmesi hem de ilerlemesinin engellenmesinde fiziksel aktivitenin arttırılması gerekmektedir. KOAH'ın tanısı, basit ve ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konabilmektedir. KOAH’ın erken tanısı, hastalığa bağlı sakatlık ve ölüm oranlarını azaltacaktır. Bu nedenle, 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan ve/veya meslek icabı ya da çevresel ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp “nefes ölçüm testini” yaptırması gerekir.

ÖNLENEBİLİR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK

KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli bir adımdır. Yeterli bir fiziksel aktivite için ağır egzersizlere gerek yoktur, haftanın çoğu günleri yapılan orta yoğunluktaki fiziksel aktivite yeterlidir. Herkesin yapabileceği bir aktivite olan yürüyüş, düzenli fiziksel aktivitenin sağladığı hemen tüm yararları sağlayabilmektedir.”

AdminAdmin