Gazetecilik mesleği ile sosyal medya çığırtkanlığı arasında derin bir uçurum var!
Gazeteci bir olayı haber yapmadan önce doğruluğunu kanıtlamak durumundadır!
Ortaya bir iddia atıyor olsa bile en azından olayın aslı astarı olmak zorundadır!
Zira gazetecilik kıyamet koparma, toplumsal infial yaratma mekanizması değildir!
“Kemer’de bir adam öldürüldü! Neden ve kim öldürdü?”
“Kındılçeşmede düğün sahipleri ölümüne dövüp olay yerine bıraktı”
“Bir Rus öldüresiye dövüp kaçtı gitti! Kim bilinmiyor!”
“Adam faili meçhul olarak kaldı gitti”
“Her şeyi yazan Kemer basını bunu neden yazmadı?”
İddialarınız bunlar!..
Kemer’in tek günlük gazetesi olarak yanıtlama gereği hissettik!
Bir defa;
“Kemer dağ başı değil!”
“Kemer basını da haber atlayabilir!”
Biz gazetecilerin bir haberi atlaması devlet görevlilerinin gereğini yapmadığı anlamına da gelmez!
Dedikodu ile de olsa kaleme davranırken refleks gereği en azından yetkililere sorar bilgi talebinde bulunursunuz!
Ortalığı böylesine velveleye verip insanları korku ve güvensizlik ortamına sürüklemek yalnızca eksiklik değil farklı nedenleri de olabilir!
Bu işi özellikle yapmadığınızı düşünmek istiyoruz!
Sizlerin o paylaşımları belli kişilerce kopyalanıp Kemer’de bu mesleği çeşitli zorluklarla yapmaya devam eden insanlara hakaret aracı olarak kullanıldı!
“Öldü” deyip ortalığı ayağa kaldırdığınız kişi şu anda (Çok şükür ki) yaşıyor!
“Kaçtı! Ortalıkta yok! Şunlar dövdü bunlar öldürdü. Faili meçhul” dediğiniz olay Kemer İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yaklaşık iki saat içerisinde aydınlatıldı!
Zanlı cezaevinde!
Yargılanacağı günü bekliyor!
Bir şeyler “KARALAMADAN!” önce işin aslını araştırın!